YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17019
KARAR NO : 2014/12818
KARAR TARİHİ : 11.11.2014
MAHKEMESİ : ERDEMLİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2014
NUMARASI : 2013/194-2014/354
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında .. Köyü çalışma alanında bulunan 148 ada 258 parsel sayılı 852,02 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve M.. K..’ün fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı İ.. Y.., taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı İ.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasa’nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Davacı satın alma ve kullanıma dayanarak çekişmeli taşınmaz üzerinde adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davalı M.. K..’e ait olduğu, davacı tarafın çekişmeli taşınmazın kendisine ait olduğu iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacının iddiası ve davalının savunması yönünden dinlenilen yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanları yetersiz olup davalı tarafın tanığı C.. K.. ise taşınmaz başında dinlenilmemiş, davacı dayanak satış senedi çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazlara ait tutanak ve dayanakları getirtilmek suretiyle yöntemine uygun yerine uygulanmamış, taşınmazın hali hazırda fiilen kullanılıp kullanılmadığı araştırılmamıştır. O halde sağlıklı sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişiler ile aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve ziraat bilirkişisi ile fen bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında; yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın hangi tarihten beri kimler tarafından neye istinaden ve ne şekilde zilyet edildiğine ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli, davacı tarafın tutunduğu 09.10.2000 tarihli satış senedi çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazlara ait tutanak ve dayanakları getirtilerek yerel bilirkişi yardımı ve teknik bilirkişi eli ile zeminde gösterilmesi sağlanmalı, gösterilen hudutlar fen bilirkişi krokisinde işaretlenmeli, satış
senedinin kapsamı kesin olarak belirlenmeli, ziraatçi bilirkişiden ise çekişmeli taşınmazın niteliği ve kullanım şekli hakkında rapor alınmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.