Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/17013 E. 2015/9995 K. 09.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17013
KARAR NO : 2015/9995
KARAR TARİHİ : 09.09.2015

MAHKEMESİ : ALAPLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Yaşare , …. Köyü çalışma alanında bulunan davalı ….. adına tapuda kayıtlı 105 ada 9 parsel sayılı 3.842,71 metrekare yüzölçümlü taşınmaz ile bu taşınmaza komşu olan ve kadastro sırasında tespit harici yol olarak bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davalı ….. adına olan tapu kaydının iptali ile 29.01.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen ve köy yolu içerisinde kalan 199 metrekarelik kısmın 105 ada 9 parsele ilave edilmek suretiyle davacı Yaşare adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyize konu (A) bölümü hakkında açılan dava tapusuz taşınmazın tesciline ilişkindir. Mahkemece mahallinde yapılan keşifte bu bölüm hakkında ayrıntılı bir beyan alınmadığı, alınan beyanların temyize konu olmayan ve tapu iptal ve tescil istemine konu olan 105 ada 9 parsele ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan ve (A) harfi ile gösterilen taşınmazın köylünün ortak kullanımında olan kadim yol mu yoksa davacının iddia ettiği gibi özel mülk mü olduğuna ilişkin ayrıntılı beyan alınmadığı gibi, mahallinde yapılan keşifte ziraat bilirkişinin de refakate alınmamış olması ve ayrıca davanın kabulüne karar verildiği halde TMK’nın 713. maddesinde belirtilen yasal ilanlar yapılmaksızın karar verilmiş olması da doğru değildir. Hal böyle olunca; davaya konu taşınmaz başında fen ve ziraat bilirkişisi, davada yararı bulunmayan ve taraflarla husumeti olmayan yansız mahalli bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif icra edilmeli, taşınmazın köylünün kullanımında olan kadim yol olup olmadığı duraksamasız belirlenmeli, kadim yol olması durumunda zilyetlikle kazanılamayacağı düşünülmeli, aksi halde ise taşınmazın kullanım şekli ve niteliği, zilyetliğin başlangıç süresi ve intikal şekli hakkında ayrıntılı beyan alınmalı, gerektiğinde TMK’nın 713/5. maddesinde belirtilen ilanlar yapılarak itiraz süresi beklenmeli, tüm bu hususlar yerine getirildikten sonra oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan sebeplerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 09.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.