YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1671
KARAR NO : 2014/2827
KARAR TARİHİ : 18.03.2014
MAHKEMESİ : DOĞUBAYAZIT KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2012
NUMARASI : 2005/10-2012/25
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında G. Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 7, 14 ve 27 parsel sayılı sırasıyla 36223, 18281 ve 38056 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydına dayanılarak davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, Yargıtay’ın yasaya uygun şekilde kesin önel verilmesi gerektiğine ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 104 ada 7, 14 ve 27 parsel sayılı taşınmazların davacı M.. G.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı yararına Hazine tapusunun oluşturulduğu tarihe kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1 ve 14. maddelerinde öngörülen zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Dava konusu taşınmazlar 4753 ve 5618 sayılı Kanunlar uyarınca Hazine adına tesis edilen tapu kaydı kapsamında olup 31.10.1958 tarih ve 18 numaralı cetvelle dağıtıma tabi tutulmuşlardır. Söz konusu dağıtım kararı Valilik Oluru ve Toprak Komisyonunun 13.07.1976 tarih ve 41 sayılı kararı ile iptal edilerek taşınmazlar geri alınmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 05.05.1999 tarih ve 1999/17-1999/256 Esas ve Karar sayılı ilamında, “4753 sayılı Yasa hükümlerine göre Hazine adına tescil edildikten sonra valilik oluru ile üçüncü kişiye tevzi ve tahsis edilen, ancak şahıslar adına tapu kaydı oluşturulmayan taşınmazların amacına uygun olarak kullanılmaması nedeniyle valilik oluru taşıyan toprak tevzii komisyon kararı ile tahsis işleminin iptal edilerek geri alındığı ve bu konudaki idari işlemin kesinleştiği, 3402 sayılı Kadastro Yasa’sının 46/1. maddesinin tahsis ve temlik edilen taşınmazlar hakkında uygulanma olanağının bulunmadığı” belirtilmiştir. Buna göre; Hazine adına tapu kaydı oluşturulduktan sonra tevzi ve tahsise tabi tutulan çekişmeli taşınmazlar yönünden de 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/3. maddesi uyarınca aynı Yasa’nın 46/1. maddesinin uygulama alanı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davacının davasının reddine, taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 18.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.