YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16505
KARAR NO : 2014/12165
KARAR TARİHİ : 31.10.2014
MAHKEMESİ : OLTU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2013
NUMARASI : 2012/1119-2013/983
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “taşınmazda imar-ihya işlemlerinin tamamlandığının anlaşılabilmesi için kadastro tespitinden sonraki dava tarihinden önceki yıllara ait iki ayrı zamana ilişkin hava fotoğraflarının getirtilerek stereoskopla üç boyutlu olarak incelenmesi, KGM Bölge Müdürlüğünden yol ve köprünün, DSİ Bölge Müdürlüğünden sedde çalışması bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise yapım tarihinin sorulması ve 20 yıllık zilyetlik süresinin geçip geçmediği değerlendirilirken bu tarihlerin göz önünde bulundurulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı A.. T.. ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın da bulunduğu Oltu Çayı kenarındaki arazilerin taşkınlardan korunması amacıyla 1991-1992-1993 yılları arasında istiftiz taş tahkimatlı sedde imalatı yapıldığı anlaşıldığından dava tarihi itibariyle davacı yönünden 20 yıllık zilyetlik süresinin gerçekleşmediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Tescil harici bırakılan taşınmaz komşuları şahıs taşınmazları ile çevrili olup sadece sedde yapım tarihi dikkate alınarak hüküm kurulamaz. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına da uyulduğuna göre, bozma ilamında işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin yerine getirilmesi zaruridir. Hükmüne uyulan bozma ilamında “taşınmazda imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığının anlaşılabilmesi için kadastro tespitinden sonraki dava tarihinden önceki yıllara ait iki ayrı zamana ilişkin hava fotoğraflarının getirtilerek stereoskopla üç boyutlu olarak incelenmesi,” hususuna işaret edilmiştir. Dava konusu taşınmaza ne zamandan beri zilyet edildiğinin sağlıklı bir şekilde belirlenebilmesi için yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının yanında yöntemince hava fotoğrafı uygulaması da yapılmalıdır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın eski tarihli hava fotoğraflarındaki konumu ve durumu ile taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihi belirlenmemiştir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için dava konusu taşınmazın dava tarihi olan 2008 yılından önceki 20, 25 yılı kapsayacak şekilde iki ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak uzman bilirkişiler kuruluna dosyanın tevdii ile dava konusu taşınmazın 2008 yılından yaklaşık 20 ve 25 yıl öncesine ait iki farklı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak taşınmazın niteliği ile taşınmazda tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihi ayrı ayrı saptanmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 31.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.