Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/16478 E. 2014/14687 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16478
KARAR NO : 2014/14687
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/06/2014
NUMARASI : 2014/103-2014/372

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucunda … Köyü çalışma alanında bulunan 28041 ada 7 parsel sayılı 623,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve Ş.. A..’ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı B.. D.., taşınmazın bir bölümünün kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tamamının davalı Ş.. A..’ın zilyetliğinde bulunduğuna dair şerhin düzeltilerek, taşınmazın 517,60 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davalı Ş.. A..’ın, artan 106 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ise davacı B.. D..’un zilyetliğinde bulunduğunun tapuya şerhine karar verilmiş; hüküm, davalı Tapu Müdürlüğüne izafeten Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasa’ya 5831 sayılı Yasa’nın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Bu tür davaların, çekişmeli taşınmazın varsa beyanlar hanesinde lehine fiili kullanım şerhi verilenler ile birlikte kayıt maliki olan Hazine’ye yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda; davacı, lehine fiili kullanım şerhi bulunan kişi ile birlikte Hazine yerine Tapu Müdürlüğünü hasım göstermek suretiyle dava açmıştır. Yukarıda açıklanan kural nedeniyle Tapu Müdürlüğünün davada taraf sıfatı bulunmamaktadır. Ancak, dava dilekçesindeki açıklamalardan davacının davasını yöneltmek istediği kişinin, kayıt maliki olan Hazine olduğu anlaşılmakta olup; davacının bu yanılgısının temsilcide hata niteliğindedir. Ne var ki mahkemece davacıya bu yanılgısını düzeltmek üzere imkan tanınmamış, Hazine davaya dahil edilmek suretiyle taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilemeyeceği düşünülmemiştir. Taraf teşkilindeki eksiklik giderilmeden esas hakkında hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de, çekişmeli taşınmaz iki bölüme ayrılmak suretiyle fiili kullanıcı şerhi verilmesine hükmedildiği halde, bu bölümleri gösteren bir fen bilirkişi raporu ile irtibat kurulmamak suretiyle infazı mümkün olamayacak şekilde hüküm kurulması da doğru olmamıştır. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.