Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/1625 E. 2014/4483 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1625
KARAR NO : 2014/4483
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

MAHKEMESİ : KAHRAMANMARAŞ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2013
NUMARASI : 2012/594-2013/523

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “mahkemece, öncelikle, teknik bilirkişinin ölçekli krokisi Kadastro Müdürlüğüne gönderilerek, dava konusu taşınmazın hangi sebeple tespit dışı bırakıldığının belirlenmesinin istenmesi, pafta üzerinde teknik bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak tespit dışı kalma sebebinin belirlenmesi ve belirlenen bu niteliğe göre imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığının tespit edilmesi, daha sonra; ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle 19.03.2009 dava tarihine göre 20-30 yıl öncesine ait (1979–1989 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından getirtilerek dosya arasına konulması, jeodezi ve fotoğrametri mühendisi aracılığıyla hava fotoğraflarının keşifte uygulanması, taşınmazın hava fotoğraflarının çekildiği tarihe göre kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, imar ve ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı ya da hangi nitelikte bulunduğu konularında uzman bilirkişiden gerekçeli, denetime açık rapor alınması, tescili istenen taşınmaz bölümünlerinin her iki hava fotoğrafları üzerinde işaretlenmesi, 1979 ila 1989 yılları arasında çekilmiş hava fotoğrafları yok ise, ilgili kurumdan bunun gerekçesinin gösterilmesinin istenilmesi, taşınmazın niteliğinin kesin bir biçimde belirlenmesi, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, teknik bilirkişi tarafından düzenlenen 13.06.2013 tarihli haritada (A1) harfi ile gösterilen 2.484,17 m2 yüzölçümündeki kısmın davacı adına tapuya tesciline, (A2) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlere ilişkin talebin reddine, (A2) harfi ile gösterilen bölümün davacı Hazine adına tapuya tesciline, 13.06.2013 tarihli rapora ekli krokinin kararın eki sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı M.. A.. vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın (Al) harfi ile gösterilen bölüm hakkında davacı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği, (A2) harfi ile gösterilen bölüm hakkında zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleşmediği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Keşfe katılan ziraat bilirkişi raporunda, 2 katlı evin taşınmazın
bölümü üzerinde bulunduğu, fen bilirkişi rapor ve haritasında ise evin (Al) bölümü üzerinde bulunduğu belirtilmiştir. Bu durumda, ziraat bilirkişi raporu ile fen bilirkişi raporu çelişkili olduğu halde çelişkiler giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. O halde doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yerel bilirkişiler, tanıklar, jeodezi, fen ve ziraat bilirkişlerinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Çekişmeli taşınmazın 6.12.1995 tarihinde imar planı kapsamına alındığı göz önüne alınarak taşınmazın öncesinin taşlık, kayalık ve çalılık gibi imar-ihya gerektirir nitelikte olup olmadığı belirlenmeli, bu nitelikteki yerlerden ise hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, ne zaman tamamlandığı, imar-ihyanın tamamlandığı bölüm üzerinde imar planına alındığı tarihe kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerinde belirtilen koşulların davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediği, taşınmazın öncesi imar-ihyayı gerektiren yarlerden değilse dava tarihine kadar davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetliğin süresi ve niteliği konusunda bilimsel verilere dayalı ve ayrıca eski raporlarda irdelenmek ve çelişkiler giderilmek suretiyle bilirkişi kurulundan rapor alınmalı, tanıklar ile yerel bilirkişi beyanları denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı M.. A.. vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.