Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/1610 E. 2014/3694 K. 01.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1610
KARAR NO : 2014/3694
KARAR TARİHİ : 01.04.2014

MAHKEMESİ : OF SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/05/2013
NUMARASI : 2010/181-2013/169

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu temyize konu T. Köyü çalışma alanında bulunan . ada 11 parsel sayılı 3.834,32 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Hüseyin, Zehra, Hayriye, Keziban, Fatma ve A. İ. adlarına, .ada 4 parsel sayılı 1.919,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise davalı O.. İ.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı S.. İ.. adına tespit edilen .ada 5 ve 166 ada 12 parsel sayılı taşınmazların eksik tespit edildiğini öne sürerek tapu iptal ve tescil istemiyle ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davacı tarafın delil listesinde bildirdiği tanıkların biri dinlenilmiş, diğerleri dinlenilmemiş, dava konusu 167 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağının onaylı örneği getirtilip, hangi hukuki nedene dayanılarak tespitinin yapıldığı belirlenmemiştir. Ayrıca davalılardan H.. İ..’nun 20.6.2012 tarihli keşifte. ada .parsel sayılı taşınmazın bir kısmını kadastro tespitinden önce yaklaşık 21 yıl süre ile davacı tarafça kullanıldığına ilişkin beyanı tartışılıp değerlendirilmemiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. O halde, mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için HMK’nın 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri uyarınca yerel bilirkişi, davacı ve davalı tanıkları davetiyeyle çağrılmak suretiyle mahallinde yeniden keşif yapılmalı, 167 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağının onaylı örneği istenilmeli, tespitine esas tapu veya vergi kaydı varsa ilgili merciilerden getirtilerek, yöntemine uygun olarak yerine uygulanmalı, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümlerinin öncesinin kime ait olduğu, kimden ve kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne sıfatla, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK’nın 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılık giderilmeli, davalı H.. İ..’nun 20.06.2012 tarihli keşifteki beyanının niteliği belirlenmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.