YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1600
KARAR NO : 2014/3689
KARAR TARİHİ : 01.04.2014
MAHKEMESİ : SARIOĞLAN SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2013
NUMARASI : 2010/156-2013/152
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu S. Köyü çalışma alanında bulunan . ada 32 ve 33 parsel sayılı sırasıyla 5692.51 ve 1433.68 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, malikinin bilinemediğinden söz edilerek davalı Hazine adına tespit ve hükmen tescil edilmiştir. Davacı M.. B.., hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 111 ada 32 ve 33 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı M.. B.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazlarda kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının davacı taraf lehine gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama yeterli değildir. Dava; çekişmeli taşınmazların zilyetlikle iktisaba elverişli yerlerden olup olmadığı ve davacı taraf yararına tespit öncesinde 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi ile çözüme kavuşturulacak nitelikteki tapu iptali ve tescil davasıdır. Ne var ki; çekişmeli taşınmazların sınırında dere bulunduğu halde, dere yatağından elde edilmiş olup olmadıkları yönünden uzman jeolog bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılıp, bilirkişiden bu konuda rapor alınmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır. O halde mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, uzman fen bilirkişisi, jeolog ve ziraat bilirkişisinden oluşacak bilirkişi kurulu aracılığı ile taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, taşınmazların öncesinin dere yatağı olup olmadığı, dere ile aralarında kot farkı bulunup bulunmadığı ve özel mülke konu edilip edilemeyeceği hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır. Taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, davacıya babası tarafından sağlığında verilip verilmediği veya babasının ölümünden sonra taksimle davacı tarafa düşüp düşmediği hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.