Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/15951 E. 2014/14394 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15951
KARAR NO : 2014/14394
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

MAHKEMESİ : FEKE SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2014
NUMARASI : 2012/103-2014/97

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu …. Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 275 parsel sayılı 1.388,67 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak niteliğiyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı M.. K.., miras yoluyla gelen hak, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı M.. K.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaza ilişkin ziraatçi bilirkişi raporunda yer alan fotoğraflar ile yerel bilirkişi ve davacı tanığının davacının bu yeri sürekli kullanmadığı sonucunu doğuran beyanları göz önünde bulundurulduğunda, uyuşmazlığın çözümü için hava fotoğrafları üzerinden inceleme yapılması gerekli olduğu halde mahkemece bu doğrultuda bir inceleme yapılmadığı gibi, komşu taşınmazlara ilişkin kayıt ve belgeler de getirtilerek uygulamada yararlanılmamıştır. Bu tür eksik ve yetersiz araştırmaya dayanılarak karar verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle; kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 3 hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları istenilmeli, çekişmeli taşınmazın çevresinde bulunan taşınmazların kesinleşme durumlarını gösterir şekilde kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, varsa tespit dayanağı belgeleri (tüm tesis ve tedavülleri ile birlikte), tutanaklar kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının onaylı örnekleri getirtilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra mahallinde yaşlı, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç yerel bilirkişi, taraf tanıkları, üç kişilik ziraat mühendisi ile bir jeodezi ve fotogrometri uzmanından oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, zilyetliğin kimden kime ve nasıl geçtiği, zilyetliğin terkedilip edilmediği, edildiyse hangi neden ve süreyle terkedildiği gibi hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri, komşu taşınmazların tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, komşu taşınmazlarla mukayeseli mahkeme gözlemi tutanağa geçirilmeli, üç kişilik uzman ziraat mühendisi kurulundan ayrıca; çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu taşınmazların toprak yapısı mukayese edilmek suretiyle taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, raporda, taşınmaz üzerinde var olduğu bildirilen bağ hakkında yaşı ve benzeri durumlara ilişkin detaylı açıklama istenilmeli, yine raporda taşınmazın imar-ihyaya tabi yerlerden olup olmadığı, öyleyse bu işlemin tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmışsa kadastro tespit tarihi ile tamamlanma tarihi arasında ne kadar süre geçtiği, bu süre içerisinde taşınmazın kullanımının terk edilip edilmediği hususlarına yer verilmesi ve rapor ekinde taşınmazı değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye hava ve uydu fotoğrafları üzerinden bilimsel yöntemlerle (hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi, hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle) inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmazın imar-ihyasına en erken ne zaman başlanıldığının ve ne zaman tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, davacının, taşınmazı iradi olarak uzun süreli terkettiği sonucuna varıldığında davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşmeyeceği düşünülmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.