YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15943
KARAR NO : 2014/14390
KARAR TARİHİ : 02.12.2014
MAHKEMESİ : NİZİP 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2010/392-2013/548
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı A.. K..,…. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 82.723,21 metrekarelik taşınmazın davacı A.. K.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına imar-ihya ve zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Bu tür davalarda esaslı unsur olan hava fotoğrafı incelemesi yapılmamış, ayrıca komşu taşınmazlara ilişkin kayıt ve belgeler getirtilerek uygulamada yararlanılmamıştır. O halde; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle karar tarihinden sonra 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince Gaziantep İlinin mülki sınırları Büyükşehir Belediye sınırları olup, … Köyü’nün Tüzel Kişiliğinin kalkmış olması nedeniyle taraf teşkilinde ortaya çıkan eksikliği gidermek üzere yasal hasım niteliğinde bulunan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile çekişmeli taşınmazı sınırları içinde bulunduran ilgili ilçe belediyesini davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmeli, daha sonra dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 3 hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları istenilmeli, ayrıca çekişmeli taşınmazın çevresinde bulunan taşınmazların kesinleşme durumlarını gösterir şekilde kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, varsa tespit dayanağı belgeleri (tüm tesis ve tedavülleri ile birlikte), tutanaklar kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının onaylı örnekleri getirtilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, davacı tanıkları, davaya dahil edilecek diğer tarafların yöntemine göre bildireceği tanıkları ve üç kişilik ziraat mühendisi ile bir jeodezi ve fotogrametri uzmanından oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, hava ve uydu fotoğrafları üzerinden bilirkişilere bilimsel yöntemlerle (hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası
ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi, hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle) inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın öncesinin ne olduğu ve davacı tarafça ne şekilde kullanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, 3 kişilik uzman ziraat mühendisi kurulundan ayrıca; çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu taşınmazların toprak yapısı mukayese edilmek suretiyle taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, yine raporda taşınmazın imar-ihyaya tabi yerlerden olup olmadığı, öyleyse bu işlemin tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmışsa dava tarihi ile tamamlanma tarihi arasında ne kadar süre geçtiği hususlarına yer verilmesi ve rapor ekinde taşınmazı değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de varsa yakın taşınmaz tutanak ve dayanaklarıyla bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanacak söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.