Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/15908 E. 2014/10966 K. 30.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15908
KARAR NO : 2014/10966
KARAR TARİHİ : 30.09.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2013
NUMARASI : 2013/331-2013/241

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında K. Köyü çalışma alanında bulunan .. ada .. parsel sayılı 5.662,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve C.. M.., M.. M.., İ.. M.., S.. M..’in fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak fındık bahçesi vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı İ.. M.., taşınmazın sadece kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazın miras yoluyla taraflara intikal ettiği, davacı ile davalıların taşınmazda ortak hak sahibi oldukları, tarafların köy içindeki ortak evlerinin yanmasından sonra davacının dava konusu yere yerleştiği ve mirasın taksim edilmediği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı; çekişmeli taşınmazın murislerinden kaldığını ve taşınmazın kendi zilyetliğinde olduğunu belirterek dava açmış, mahkemece yapılan keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar taşınmazın davacı ve bir kısım davalıların kardeşi, bir kısım davalıların babası olan Hüseyin tarafından satın alındığını daha sonra, Hüseyin ve davacı İsmail Hakkı’nın birlikte oturdukları evin yanması üzerine, davacının bu taşınmaza geldiğini, 30 yıldır taşınmazı kullandığını beyan etmişlerdir. Bahsi geçen Hüseyin, tespitte lehlerine kullanıcı şerhi verilen Cemal ve Mustafa’nın babası olup, davacı İsmail Hakkı, Hüseyin’in mirasçısı değil, kardeşidir. Hal böyle olunca; 3402 sayılı Yasa’ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek-4. maddesi uyarınca fiili kullanıcı ve muhdesat sahipleri lehine şerh verileceği de gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
30.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.