Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/15899 E. 2014/12503 K. 06.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15899
KARAR NO : 2014/12503
KARAR TARİHİ : 06.11.2014

MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2011/722-2013/859

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu K.. Köyü çalışma alanında bulunan 183 ada 314 parsel sayılı 1.037.142,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra ifraz edilerek 183 ada 336 parsel sayılı taşınmaz olarak 92.700,68 metrekare yüzölçümü ile Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı F.. A.., adına tespit edilen dava dışı 183 ada 279 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik tespit edildiğini öne sürerek Tapu Müdürlüğünü hasım göstermek suretiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Tapu Müdürlüğü adına Hazine vekili ile davacı F.. A.. vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı adına tespit edilen 183 ada 279 parsel sayılı taşınmazın tersimatında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi gereğince herhangi bir hatanın bulunmadığı, 183 ada 336 parsel sayılı taşınmaz içerisinde davacının hak iddia ettiği yerin ise dava ile ilgisinin bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç davanın niteliğine ve dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Olayları anlatmak davacıya, hukuki vasıflandırma hakime aittir. Dava dilekçesinin kapsamı değerlendirildiğinde, davanın kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak on yıllık hak düşürücü süre içinde açılan tapu iptal ve tescil davası olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, adına tespit edilen dava dışı 183 ada 279 parsel sayılı taşınmazın miktarının eksik yazıldığını öne sürerek eldeki davayı açmıştır. Dava konusu taşınmaza yönelik iddianın ileri sürülüş biçimine göre davanın mülkiyete ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Tapu iptal ve tescil niteliğindeki davanın tapu maliki Hazineye yöneltilerek açılması zorunludur. Ancak, her ne kadar dava, Tapu Müdürlüğü aleyhine açılmış ise de davacının, Hazine yerine Tapu Müdürlüğünü hasım göstermesi şeklindeki yanılgısı, temsilcide hata niteliğinde olup, bu halde davanın doğru hasmına dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanabileceği, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarından olduğu gibi, 6100 sayılı HMK’nın, “Tarafta İradi Değişiklik” başlığını taşıyan 124. maddesi ile de temsilcide yanılgı hali yasal düzenleme kapsamına alınmıştır. Hal böyle olunca, davanın 183 ada 336 parsel sayılı taşınmazın tapu maliki Hazineye yönlendirilmesi için davacı tarafa olanak verilmeli, yasal
durumunda bulunan Hazine davaya dahil edilerek taraf teşkili tamamlandığında dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilerek savunma ve delilleri sorulmalı; bundan sonra dava konusu taşınmaz üzerinde kadastro tespit gününe kadar davacı taraf yararına edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği yönünden mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları, ziraat ve fen bilirkişisi huzuruyla keşif icra edilmeli, taşınmazın geçmişte kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup olmadığı etraflıca sorulup, maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve davacının davasını ispatla yükümlü olduğu göz önüne alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece davanın nitelendirilmesinde hataya düşülerek usulünce taraf teşkili dahi sağlanmadan, belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 06.11.2014 gününde oybirliğiyle