Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/15897 E. 2014/14595 K. 04.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15897
KARAR NO : 2014/14595
KARAR TARİHİ : 04.12.2014

MAHKEMESİ : OF ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2013
NUMARASI : 2011/359-2013/124

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu …. Köyü çalışma alanında bulunan 142 ada 4 ve 5, 105 ada 5, 7 ve 10, 113 ada 1, 112 ada 2 parsel sayılı sırasıyla 1.038.97, 866.06, 427.18, 535.45, 271.65, 428.11 ve 295.63 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle M. A. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı E.. Ö.. miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 142 ada 4 ve 5, 105 ada 5, 7 ve 10, 112 ada 2 ve 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının 1/5 payının iptali ile iptal edilen bu payın davacı E.. Ö.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan H.. Ö.., T.. A.. ve A.. Y.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisleri A. A. intikal ettiği ve terekenin usulünce taksim edilmediği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Keşif sırasında bilgisine başvurulacak olan yerel bilirkişilerin tarafsız olup taşınmazı iyi bilecek yaşlı kişiler arasından seçilmesi gerekmektedir. Mahkemece, davacı E.. Ö.. tarafından dosyaya sunulan tanık listesinde ismi geçen S.. B.. ve H.. Ö.., yerel bilirkişi olarak dinlenilmiş, N.. A.. ise dinlenilmemiş, davalı tarafa tanık listesi sunması için ise süre verilmemiştir. Öte yandan; davalı taraf dava dışı 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazın miras payına karşılık davacı tarafa verildiğini öne sürdüğü halde söz edilen taşınmaza ait kadastro tutanağı getirtilip incelenmemiştir. Keşifte dinlenilen yerel bilirkişilerin beyanları ise tarafların ileri sürdükleri hususları açıklamaktan uzak, soyut içeriklidir. Kural olarak ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra mirasçıları arasında yöntemine uygun bir paylaşmanın varlığından söz edilebilmesi için, tüm mirasçılarının bir araya gelerek terekeyi kendi aralarında pay etmeleri, her bir mirasçının, kendi payına düşeni aldıktan sonra, terekedeki diğer miras haklarından vazgeçmesi gerekir. Mahkemece paylaşmanın varlığına dair bir araştırma yapılmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle, davalı tarafa tanık listesi sunmak üzere süre verilmeli, 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanak örneği
getirtilmeli, daha sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından kök muris A. A. intikal eden taşınmazların tüm mirasçıların katılımı ile paylaşılıp paylaşılmadığı ve paylaşılmış ise paylaşımın ne zaman yapıldığı, çekişmeli taşınmazların paylaşıma konu olup olmadığı, oldu ise kime düştüğü, paylaşımda her bir mirasçıya yer verilip verilmediği, kadastro tespit tarihine kadar taksimin bozulup bozulmadığı, paylaşımdan sonra taşınmazları kimin kullandığı, 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafa miras payına karşılık verilip verilmediği maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, ayrıca dosyada bulunan 26.04.1982 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi iddia ve savunmalar çerçevesinde değerlendirilmeli, taşınmazlarda yöntemine uygun bir paylaşımın bulunmadığının anlaşılması halinde bir mirasçı tarafından sürdürülen zilyetliğin tereke adına sürdürüldüğü yönündeki kural göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar göz önünde bulundurulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalılar H.. Ö.., T.. A.. ve A.. Y..’ın temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.