YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15817
KARAR NO : 2014/14898
KARAR TARİHİ : 09.12.2014
MAHKEMESİ : İZMİR KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/06/2014
NUMARASI : 2013/278-2014/201
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
3402 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sırasında Çile Köyü çalışma alanında bulunan 150 ada 11 parsel sayılı 1.538,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tutanağın beyanlar hanesinde N.. D.. kullanımında olduğu belirtilmek suretiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, tutanağın beyanlar hanesine yönelik dava açmıştır. Mahkemece yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 150 ada 11 parsel sayılı taşınmazın zeytinli tarla vasfıyla Hazine adına tesciline, tapunun beyanlar hanesine taşınmazın N.. D.. kullanımında olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine taşınmazın N.. D..’in kullanımında olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş ise de, varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Çekişmeli taşınmaz üzerinde kullanıcı şerhi yazılması ancak yasalarla özel düzenleme yapılması ile mümkündür. Somut olayda yapılan kadastro 6831 sayılı Kanun’un 2/B uyarınca yapılan kullanım kadastrosu olmayıp tescil harici kalan taşınmazların 3402 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca mülkiyetin belirlenmesine ilişkin kadastro çalışmasıdır. Bu tür kadastro çalışmalarında ancak 3402 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca muhtesatın beyanlar hanesinde gösterilmesi mümkündür. Somut olayda mahkemece kullanıcı şerhi verilmesi doğru olmadığı gibi mahkeme gözleminde taşınmaz üzerinde zeytin ağaçlarının bulunduğu belirtildiğine göre davacı Hazine davasının kısmen kabulü ile, zeytin ağaçlarının yaşı ve sayısı belirtilmek suretiyle davalı N.. D.. lehine 3402 sayılı Kanun’un 19. maddesi uyarınca muhtesat olarak gösterilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 09.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.