YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15570
KARAR NO : 2014/13963
KARAR TARİHİ : 26.11.2014
MAHKEMESİ : BASKİL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/10/2011
NUMARASI : 2010/57-2011/83
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden F.. D.. vekili Av. A.B… A… ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat H… G.. geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı F.. D.., Baskil İlçesi ….Köyü çalışma alanında bulunan sınırlarını belirttiği taşınmazın imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Makemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazın aktif dere yatağı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Fen bilirkişi raporunda taşınmazın Hor Çayı ile arasında seddenin bulunduğu, DSİ’den gönderilen cevapta da taşınmazın bulunduğu köyde taşkın koruma setinin 1962 yılında yapıldığı bildirilmektedir. Keşifte hava fotoğrafları uygulanmamış, çekişmeli taşınmazın hava ve uydu fotoğraflarında hangi nitelikte olduğu yöntemince tespit edilmemiş, terk edilmiş dere yataklarının imar-ihya edilerek zilyetlikle kazanılabileceği düşünülmemiş, jeolog bilirkişiden taşınmazın halen aktif dere yatağı niteliğinde olup olmadığı hususunda rapor alınmamış, taşınmazı değişik yönlerden gösterir fotograflar çekilerek dosyaya konulmamıştır. Diğer yandan taşınmazın bulunduğu bölgede toprak tevzii çalışmalarının yapıldığı halde komisyon paftası getirtilmemiş, fen bilirkişileri tarafından düzenlenen raporda kadastro paftası ile komisyon paftası çakıştırılmak suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu gösterilmemiştir. Ayrıca taşınmazın sınırında 43 nolu mera parseli bulunduğu anlaşılmakla çekişmeli taşınmaz hakkında da usulüne uygun şekilde mera araştırması yapılmamıştır. Böylesine eksik incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı’ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğü’nden getirtilerek dosya arasına konulmalı ve ardından taşınmaz başında jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, jeolog ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı
bulunmayan komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, evveliyatının kamu malı niteliğindeki mera olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılmalı, kadastro paftası, toprak tevzi komisyonunca düzenlenen tevzii paftası çakıştırılarak taşınmazın yakınından geçen Karakaya Barajının kamulaştırma sınırını da gösterecek şekilde çekişmeli taşınmazın konumu belirlenmeli, ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, evveliyatının mera olup olmadığını açıklayıcı taşınmazı değişik yönlerden gösterir fotografları da içerir raporlar alınmalı, jeolog bilirkişiden taşınmazın aktif dere yatağı mı olduğu yoksa terkedilmiş dere yatağı niteliğinde mi bulunduğu hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor istenmeli, TMK’nın 713/4. maddesi gereğince yasal ilan yaptırılmalı ve ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.100.00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 26.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.