YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15517
KARAR NO : 2014/10885
KARAR TARİHİ : 30.09.2014
MAHKEMESİ : PAZAR(RİZE) 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2013
NUMARASI : 2012/377-2013/538
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu D.Köyü çalışma alanında bulunan .. ada .. parsel sayılı 413.00, 687.77, 822.83, 5521.46, 1265.60, 1343.75, 600.36, 822.00, 972.01 ve 118.56 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı İ.. B.., .. ada.. parsel sayılı 5947.52, 10817.19, 1327.78, 591.83, 346.64, 1368.34, 181.63 ve 196.09 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı O.. B.. adına miras yoluyla gelen hak, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, .. ada .. parsel sayılı 273.93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise 1/2 paylarla davalılar İ.. B.. ve O.. B.. adlarına miras yoluyla gelen hak, paylaşma, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve bağışlama nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir. Davacı R.. Y.., çekişmeli taşınmazların ortak miras bırakanları B. B.’dan kaldığı ve mirasçılar arasında paylaşım yapılmadığı iddiasıyla tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı R.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, muris B. B.nın terekesi üzerinde elbirliği mülkiyetinin geçerli olması nedeniyle tüm mirasçıların mecburi dava arkadaşı olup, davacının diğer mirasçılarla birlikte dava açması gerektiği belirtilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme dosya kapsamına ve yasaya uygun düşmemektedir. Davacı, dava konusu taşınmazların murisleri B. B.’dan intikal ettiği ve usulünce yapılmış bir paylaşma olmadığı iddiası ile miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemiyle yine, mirasçı durumundaki tapu kayıt malikleri O.. B.. ve İ.. B..’ya karşı dava açmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesi uyarınca, mirasçılar arasında elbirliği mülkiyet hükümleri geçerli olup ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Bu nedenle, miras yoluyla gelen hakka dayanılarak genel mahkemelerde açılacak davalarda, tüm mirasçıların birlikte dava açmaları veya diğer mirasçıların muvafakatlarını almaları ya da miras şirketine temsilci tayin ettirmeleri gereklidir. Ancak, bu kural bir mirasçının terekeye tabi bir taşınmaz için üçüncü kişiye karşı açacağı davalarda geçerli olup, elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda mirasçıların birbirleri aleyhine tek başına miras payının iptaline ilişkin dava açmaları durumunda oybirliği aranmaz. (HGK.nın 23.10.1996 tarih 1996/522 Esas, 1996/713 Karar). Bu ilke TMK’nın 701 ve 702. maddelerindeki kuralın istisnasını oluşturmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece davanın davacının miras payı ile sınırlı olarak görülmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 30.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.