Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/155 E. 2014/1982 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/155
KARAR NO : 2014/1982
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

MAHKEMESİ : FETHİYE 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2013
NUMARASI : 2013/267-2013/1037

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında Günlükbaşı köyü çalışma alanında bulunan … ada 5 ve 6 parsel sayılı 400,00 ve 312,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 5 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen 231,00 metrekarelik, 6 parsel sayılı taşınmazın krokisinde (A) harfi ile gösterilen 246,00 metrekarelik bölümünün Y. A.’un fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak arsa vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı D. T., taşınmazların kendi fiili kullanımında bulunduğu iddisana dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli … ada 5 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin raporunda (B) harfi ile gösterilen 169 m2’lik kısım ile … ada 6 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 66 m2’lik kısımda davacı D.. T..’ın zilyet olduğunun tespitine, … ada 5 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine ”fen bilirkişisi Y. Ç.’ın 07.06.2013 tarihli raporuna ekli krokisinde (B) harfi ile gösterilen 169 m2’lik kısmın Fethi oğlu D.. T..’ın zilyetliğindedir”, …. ada 6 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine ”fen bilirkişisi Y. Ç.’ın 07.06.2013 tarihli raporuna ekli krokisinde (B) harfi ile gösterilen 66 m2’lik kısmın Fethi oğlu D.. T..’ın zilyetliğindedir”, şeklinde şerh verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı D. T., dava dilekçesinde, … ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların bir bölümünün zilyedi olduğunu belirterek lehine zilyetlik şerhi verilmesini talep etmiştir. Mahkemece dava, TMK’nın 973. ve devamı maddelerinden kaynaklanan zilyetliğin tespiti isteğine ilişkin olarak nitelendirilmiş ise de esasen dava, kesinleşen kullanım kadastro tutanağına karşı, tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı şerhin iptali ve davacının fiili kullanıcı olduğu şerhinin yazılması istemine yöneliktir. Bu nitelikteki davalar, şerhte yer alan isimdeki yazım hatalarının düzeltilmesine ilişkin taleplerden farklı olarak kayıt maliki Hazineye ve lehine kullanım şerhi olan kişilere karşı açılıp, ileri sürülen iddianın ispat yükümlülüğünü içerdiğinden çekişmesiz yargı işi olduğundan söz edilemez. Başka bir deyişle, davanın beyanlar hanesinde lehine zilyetlik şerhi verilmiş olan kişide değişiklik yapılmadan sadece isim hatasının düzeltilmesi istemi ile açılmış olması halinde kayıt maliki Hazine’nin sadece ilgili sıfatı ile taraf gösterilmesi gerekli olup özü itibarı ile bu tür davalar çekişmesiz yargı işi olduğundan Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Ancak, tapu kaydının beyanlar hanesinde olmayan şerhin verilmesine ya da mevcut şerhin değiştirilmesine ilişkin davaların kayıt maliki Hazine’ye ya da lehine kullanıcı şerhi bulunan kişilere karşı kanıtlanması zorunlu olup, özen gösterilmediğinden hak sahipliğinde değişiklik sonucunu doğuracak bu tür davalar çekişmesiz yargı işi değildir. Somut olayda; dava, beyanlar hanesinde Y. A. lehine zilyetlik şerhi bulunan tapu kaydında, sadece Hazine hasım gösterilmek suretiyle davacı lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemi ile açılmış olup, davanın taşınmazların maliki Hazine ile yararına zilyetlik şerhi bulunan Y. A.’a karşı ispatı gerekmektedir. Bu durumda 6100 sayılı Yasa’nın yürürlük gününden sonra açılmış olması nedeniyle davaya bakmak Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmemektedir. 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi gereğince mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup bu hususun mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Hal böyle olunca mahkemenin, görevsizliğine ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar vermesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.