YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15436
KARAR NO : 2014/14464
KARAR TARİHİ : 04.12.2014
MAHKEMESİ : KAŞ KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/04/2014
NUMARASI : 2013/74-2014/139
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davacılar adına eşit hisselerde kayıtlı bulunan eski 104 ada 97 parsel sayılı 1.265 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 204 ada 35 parsel numarasıyla ve 1.362,57 metrekare yüzölçümlü olarak olarak tespit edilmiştir. Davacılar, imar uygulaması ile kendilerine ait taşınmazdan yeşil alan olarak kesilen bölümün uygulama kadastrosu sırasında paftasında yol olarak gösterildiği iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, çekişmeli taşınmazın uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastro Mahkemelerinin görevli olduğu davalar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 26. maddesinde sayılmış olup, hakkında tutanak tanzim edilmeyen taşınmazlarla ilgili davalarda Kadastro Mahkemesi görevli bulunmamaktadır. Somut olayda; davacılar imar uygulaması ile kendilerine ait 104 ada 97 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün park ve yeşil alana terk edildiği halde, uygulama kadastrosu sırasında bu bölümün paftasında yol olarak gösterildiği; yol olarak yapılan tespitin iptali ile imar uygulamasındaki gibi park ve yeşil alan olarak tespit edilmesi istemiyle dava açmışlardır. Dava konusu edilen taşınmaz hakkında uygulama kadastrosu ile tutanak tanzim edilmediği ve davacılar tarafından müşterek sınıra yönelik düzeltme isteminde de bulunulmadığına göre, kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlara yönelik açılan davada Kadastro Mahkemesi görevli değildir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup 6100 sayılı HMK m.114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. O halde Mahkemece, 6100 sayılı HMK m.114/1-c ve 115/2 uyarınca görev yönünden davanın usulden reddine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 04.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.