YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15370
KARAR NO : 2014/11320
KARAR TARİHİ : 14.10.2014
MAHKEMESİ : BEYKOZ KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2010/2565-2013/70
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım Kadastrosu sırasında …..Köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 1 parsel sayılı 1.074,72 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesine “6831 sayılı yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır, bu taşınmaz bahçe ve üzerindeki bir katlı betonarme bina ve ahır 22 yıldan beri H.. Ç.. ve F.. Ç..’in kullanımındadır” şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı H.. Ç.. kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın bir kısmının orman alanında bırakıldığı gibi kullanıcı olarak belirtilen F.. Ç..’in taşınmazda kullanıcı olmadığını öne sürerek dava açmış; ancak yargılama sırasında talebinin sadece beyanlar hanesinde kullanıcı olarak belirtilen F.. Ç.. lehine konulan kullanım şerhinin kaldırılmasına yönelik olduğunu belirtmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli …. Köyü 119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde yer alan kullanıcı şerhinin “iş bu taşınmaz bahçe ve üzerindeki bir katlı betonarme bina ve ahır 22 yıldan beri L.. evladı H.. Ç..’in kullanımındadır” şeklinde düzeltilmesine, geri kalan kısımların aynen bırakılmasına, davalı K.. M.. hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine ve Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davalı F.. Ç..’in açılan davayı kabul ettiği, davalı Kadastro Müdürlüğü açısından anılan davalıya husumet tevcih edilemeyeceği, davalı Orman Genel Müdürlüğü yönünden ise çekişmeli alanın orman olmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmuştur. Kadastro hakimi infazı mümkün doğru sicil oluşturmakla yükümlü olduğu gibi bir davada birden fazla istemle dava açılması halinde mahkemece davaya konu edilen istemlerin tümü yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği de kuşkusuzdur. HMK’nın 297. maddesinde öngörüldüğü üzere kararın hüküm sonucu kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Somut olayda mahkemece hükmün gerekçesinde davalı Orman İdaresi yönünden çekişmeli alanın orman alanı olmadığı gerekçe gösterilerek adı geçen davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerektiği bildirilmiş ancak hüküm yerinde davalı Orman İdaresi açısından olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamış olması isabetsiz olduğu gibi, mahkemece taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhin düzeltilmesine, geri kalan kısımların aynen bırakılmasına karar verilmiş olmakla beraber tescile ilişkin bir karar verilmeyerek infazda tereddüt yaratır nitelikte hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davalılar Hazine ve Orman İdaresi vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Orman İdaresine iadesine, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.