YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15294
KARAR NO : 2014/14205
KARAR TARİHİ : 01.12.2014
MAHKEMESİ : YOZGAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2001
NUMARASI : 2000/753-2001/414
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu … Köyü çalışma alanında bulunan 158 ada 30 parsel sayılı 192900 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kamu orta malı niteliğinde mera vasfıyla sınırlandırılarak özel sicile tescil edilmiştir. Davacı N.. G.. kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın bir bölümü hakkında tapu iptal ve tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 158 ada 30 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 399.55 metrekare yüzölçümündeki bölümünün mera kaydının iptali ile davacı N.. G.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece çekişmeli taşınmazda (A) harfi ile gösterilen bölümün davacıya ait 158 ada 28 parsel sayılı taşınmazla bir bütün halinde tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, kamu yararına tahsis edilen, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya yasalar gereğince devlete intikal eden yerlerle ilgisinin olmadığı, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz mera olarak sınırlandırılmış olup dava ve temyize konu (A) ile gösterilen bölüm yönünden mera araştırması yapılması gerekirken mahkemece taşınmazın niteliği ile ilgili olarak usulüne uygun mera araştırması yapılmamış, keşifte komşu köyden mahalli bilirkişi dinlenmeden, aynı köyde ikamet eden tek bir mahalli bilirkişinin yetersiz beyanları ile ziraatçi bilirkişinin taşınmazın niteliğini ve mera ile ayırıcı unsurlarını ortaya koymayan raporuyla yetinilerek, ayrıca davacı adına belgesiz zilyetlik yoluyla tespit ve tescil edilen taşınmaz miktarı Kadastro Müdürlüğünden araştırılmadan karar verilmiştir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, öncelikle davacı adına aynı çalışma alanında belgesiz zilyetlik yoluyla tespit ve tescil edilen taşınmaz miktarı Kadastro Müdürlüğünden sorulmalı, daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile teknik fen bilirkişisi hazır olduğu halde keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında
mahalli bilirkişi ve tanıklardan davacıya ait 158 ada 28 parsel ile çekişmeli taşınmazda temyize konu (A) ile gösterilen bölümün ilk maliki, intikali, tasarrufu, taşınmazın öncesinin mer’a olup olmadığı ya da meraya doğru genişleme olup olmadığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde ise yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, taşınmazın görüntüsü ve mera ile ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki hakim gözlemi keşif tutanağına yansımalı, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, 3 kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının da yer aldığı, taşınmazı komşu parsellerle birlikte ele alan, mera ile ayırıcı unsur bulunup bulmadığını ve taşınmazın öncesini ve mevcut niteliğini açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, yapılan inceleme ve araştırma neticesinde kesin bir kanaate varılamaması halinde çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ait, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin üç ayrı tarihli stereoskopik hava fotoğrafları getirtilerek dosya üzerinden jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden taşınmazın geçmişteki niteliği ile ilgili rapor alınmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesindeki miktar sınırlamaları da gözetilmek suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.