Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/15188 E. 2014/11304 K. 14.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15188
KARAR NO : 2014/11304
KARAR TARİHİ : 14.10.2014

MAHKEMESİ : EŞME KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2012
NUMARASI : 2009/11-2012/69

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ……Mahallesi çalışma alanında bulunan 2 ada 3 parsel sayılı 58.607,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle A.. A.. adına tespit edilmiştir. Davacılar Ş.. A.. ve arkadaşları tarafından davalılar N.. A.. ve arkadaşları aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Yargılama sırasında Hazine de tapu kaydına dayanmıştır. Mahkemece “..somut olayda 30/2. maddesinin uygulanması gerektiği, Hazine’nin tapu kaydına dayandığı gözetildiğinde savunmasının tespite itiraz davası niteliğinde olduğu belirtilerek; aktarılan davanın kapsamının belirlenmesi, tarafların dayanağı tapu kayıtlarının usulünce yerine uygulanması, tapu kayıtları kapsamı dışında kalan bölümler açısından usulünce zilyetlik araştırması yapılması ve de kesinleşen maddi ve hukuki olgular eşliğinde toplanan ve toplanacak delillerin değerlendirilmesi..” gereğine değinen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacılar ile dahili davacı Hazine’nin davasının reddine, çekişmeli 2 ada 3 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi A.. Ç..’ın 23.05.2005 tarihli raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünün payları oranında davalı A.. A.. mirasçıları adına, aynı rapor ve haritada (A) harfi ile gösterilen bölümünün ise V.. kızı H.. A.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Ş.. A.. mirasçısı S.. A.., davacı Y.. A.. mirasçıları vekili ile davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı Hazinenin çekişmeli 2 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı Hazine’nin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Davacı Ş.. A.. mirasçısı S.. A.. ve davacı Y.. A.. mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece “çekişmeli 2 ada 3 parsel sayılı taşınmazın uzman fen bilirkişi rapor ve haritasında (B) harfi ile gösterilen bölümünün davalı A.. A.. mirasçıları adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, aynı raporda (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik kurulan hüküm dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Bilindiği üzere 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 30/2. maddesi gereği malik hanesi açık bırakılan taşınmazlar yönünden Kadastro Mahkemesi hakimi gerçek hak sahibini belirleyerek adına tescil kararı vermekle yükümlüdür. Somut olayda; tespit tarihinden önce genel mahkemede açılan tescil davası görevsizlikle Kadastro Mahkemesine aktarılmış olup tespit her ne kadar S.. oğlu A.. A.. adına yapılmış ise de taşınmazın malik hanesinin açık olması gerektiği, aktarılan davanın kapsamında kalan çekişmeli 2 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden mahkemece gerçek hak sahibinin re’sen belirlenmesi ve adına tescil kararı verilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Davacılar 01.11.1956 tarihli senet ile Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25.12.1979 tarih 1977/64, 1979/282 Esas-Karar sayılı ilamına dayanmışlardır. Davacılar dayanağı 01.11.1956 tarihli senette adına tescil kararı verilen V..kızı H.. A..’ın eşi A.. N..A.. “…taşınmazı davacılar ile birlikte annesi olan H.. A..’a teslim ettiklerini” beyan etmiştir. Ayrıca davacıların dayanağı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25.12.1979 tarih 1977/64, 1979/282 Esas-Karar sayılı ilamında “.. ortak miras bırakan A..H..den kalan taşınmazın taraflarca yapılan paylaşma sonunda davacılara kaldığı, bu hususun 01.11.1956 tarihli senetten anlaşıldığı, anılan senedin nizalı taşınmaza uyduğu, taşınmazın paylaşım neticesinde davacılara kaldığı ..” gerekçe gösterilerek davalı A.. N.. A.. mirasçılarının vaki müdahalelerinin önlenmesine karar verilmiştir. Az yukarıda sözü geçen Asliye Hukuk Mahkemesi ilamına konu taşınmaz ile eldeki dava konusu taşınmazın aynı olduğu keşfen belirlenmiş olup, o davanın taraflarının davacılar ile birlikte A.. N..A.. mirasçıları olmaları nedeniyle kesinleşen mahkeme kararının taraflarını, halefiyet yolu ile onların mirasçılarını da bağlayacağı açıktır. Hal böyle olunca; çekişmeli 2 ada 3 parsel sayılı taşınmazın uzman fen bilirkişi rapor ve haritasında (A) harfi ile gösterilen bölümünün öncesinde tarafların miras bırakanı A..H.. A..’a ait iken mirasçılardan A.. N.., N.. ve N.. A..’ın düzenledikleri 01.11.1956 tarihli senet ile miras hissesine karşılık olarak davacılar ile tarafların annesi olan Y.. kızı H.. A..’a bıraktıkları, bu hususun taraflar veya miras bırakanları arasında görülüp kesinleşen Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25.12.1979 tarih 1977/64 Esas, 1979/282 Karar sayılı ilamı ile de sabit olduğu gözetilerek nizalı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün 4 pay kabulü ile birerden üç payın Y.. A.., Ş.. A.. ve A.. Ç.. adına, 1/4 payın ise bir kısım tarafların anneleri Y.. kızı 1318 doğumlu H.. A..’ın mirasçıları adına tesciline dair hüküm oluşturulması gerekirken, davacı mirasçılarının davetiye tebliğine rağmen adlarına tescil isteminde bulunmadıkları gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Ş.. A.. mirasçısı S.. A.. ile davacı Y..A..mirasçıları vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.