Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/1513 E. 2014/4132 K. 08.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1513
KARAR NO : 2014/4132
KARAR TARİHİ : 08.04.2014

MAHKEMESİ : KAŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2013
NUMARASI : 2010/273-2013/206

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında G. çalışma alanında bulunan . ada 29 parsel sayılı 2.949,83 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, vergi kaydı, taksim, bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar A.. K.. ve paydaşları adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı E.. G.. satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli 1. ada 29 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 1000 metrekare yüzölçümündeki bölümü ile haritasında yol olarak gösterilen ve fen bilirkişisinin 15.01.2013 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 256,32 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kısmının adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı E.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı E.. G.., 21.07.2010 tarihli dava dilekçesinde, 104 ada 29 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 1000 m2 yüzölçümündeki kısmı ile fen bilirkişisinin 15.01.2013 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 256.32 metrekare yüzölçümlü bölümünün, kendisine ait 104 ada 30 parsel sayılı taşınmaza ilave edilmesi, bu mümkün olmadığı takdirde bağımsız olarak ayrı parsel numarası verilmek suretiyle adına tescili istemi ile dava açmıştır. Davacı E.. G.., 104 ada 30 parsel sayılı taşınmazı 19.03.2010 tarihinde kızı S. R.G.’a devrettiğine göre, dava konusu edilen ..ada 29 parsel sayılı taşınmaz bölümünün 104 ada 30 sayılı parsele ilave edilmesi mümkün değildir. Ancak davacı aynı zamanda, 256.32 metrekare yüzölçümlü taşınmaz bölümünün kendi adına bağımsız olarak tescilini de talep etmiştir. Dosya kapsamında davacının söz konusu taşınmaz bölümünü de kızına devrettiğine dair bir iddia ve beyan yoktur. Buna göre, dava konusu taşınmaz bölümünün bağımsız bir parsel numarası verilerek davacı adına tescili mümkündür. Hal böyle olunca, davacının bu bölüm yönünden iddiasını kanıtlamasına imkan verilerek ve delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 08.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.