YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1511
KARAR NO : 2014/5082
KARAR TARİHİ : 29.04.2014
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2009/327-2013/213
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar C.. H.. ve F.. P.. 24.07.2009 tarihli dava dilekçeleriyle, kadastro sonucu tapuya tescil edilen 149 ada 119, 130 ada 136, 130 ada 202, 131 ada 71, 131 ada 252 , 131 ada 268, 130 ada 106, 149 ada 118 , 121 ada 7, 148 ada 14, 148 ada 164 , 148 ada 168, 145 ada 59, 143 ada 19, 143 ada 116, 138 ada 73, 138 ada 125, 138 ada 178, 121 ada 9, 117 ada 10, 117 ada 13, 134 ada 69, 130 ada 108 ve 147 ada 60 sayılı parseller hakkında miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle davalılar aleyhine dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli 149 ada 119 sayılı parsel hakkındaki davanın, davalıların kayıt maliki olmamaları nedeniyle usulden reddine, çekişmeli 130 ada 136, 130 ada 202 ve 138 ada 178 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın esastan reddine, çekişmeli 131 ada 71, 131 ada 252, 131 ada 268, 130 ada 106, 149 ada 118, 121 ada 7, 148 ada 14, 148 ada 164, 148 ada 168, 145 ada 59, 143 ada 19, 143 ada 116, 138 ada 73, 138 ada 125, 138 ada 178, 134 ada 69, 121 ada 9, 117 ada 10, 117 ada 13 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın ise kabulüne, “davalılar adına olan tapu kaydının iptaline, hisseleri oranında davacılar adına tapuya tesciline, kalan kısmın davalılar adına olan tescilinin devamına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, mahkemelerce, dava konusu edilen tüm talepler hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi zorunlu olduğu gibi, kararın kendi içinde birbirine mütenakız hükümler içermemesi de zorunludur. Somut olayda; davacılar tarafından mahkemeye sunulan 24.07.2009 havale tarihli dava dilekçesinde 130 ada 108 ve 147 ada 60 parsel sayılı taşınmazlar hakkında da dava açıldığı halde, bu parseller yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm tesis edilmemesi isabetsiz olduğu gibi; kararın hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde çekişmeli 138 ada 178 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verildiği halde, (3) numaralı bentte bu parsel hakkındaki davanın kabul edildiği belirtilmek suretiyle kararda çelişki meydana getirilmesi de isabetsizdir. Diğer taraftan, kararın hüküm fıkrasında, taraflara yüklenen hak ve borçların da açıkça gösterilmesi
gerektiği halde, hakkındaki dava kabul edilen taşınmazlarda, davalılar adına olan tapu kaydının hangi oranda iptal edildiğinin ve davacılar adına tescile karar verilen payların ne olduğunun açıklanmaması da doğru olmamıştır. Davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.