YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15070
KARAR NO : 2014/11259
KARAR TARİHİ : 14.10.2014
MAHKEMESİ : BORÇKA KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2013
NUMARASI : 2013/18-2013/129
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ….. Köyü çalışma alanında bulunan 267 ada 1 parsel sayılı 144,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle davalı köy tüzel kişiliği adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı Hazine’nin davasının kabulü ile; çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptaline ve tarla vasfı ile davacı Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Mahkemece, davalı köy tüzel kişiliğinin dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsamadığı ve ayrıca taşınmazın hali arazi niteliğinde olup köy tüzel kişiliğince kullanılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Fen bilirkişisi, her ne kadar raporunda tespite esas tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsamadığını açıklamış ise de, keşifte tapu kaydı mahalline uygulanmak suretiyle kapsamı belirlenmemiştir. Bir an için fen bilirkişisi raporunda belirtildiği gibi tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsamadığı kabul edilse bile koşulları varsa taşınmazın zilyetlikle iktisabının mümkün olup olmadığı yönünden de araştırma yapılmamış, bu çerçevede taşınmazın sınırında dere bulunmasına rağmen jeolog bilirkişiden rapor alınmamış, ziraatçi bilirkişi taşınmazın tarım arazisi olduğunu bildirmesine rağmen zilyetlik tanığı dinlenmeden tek bir mahalli bilirkişinin yetersiz beyanına ve yüzeysel hakim gözlemine dayalı olarak karar verilmiştir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle dayanılan tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavüllerinin ve varsa haritasının ve tüm komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri, taraf tanıkları ile fen, ziraatçi ve jeolog bilirkişiler huzuruyla keşif icra edilmelidir. Taşınmaz başında icra edilecek keşif sırasında davalının dayandığı tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup hudutlar mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, fen bilirkişine yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaret ettirilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu, davalı köy tüzel kişiliğinin taşınmazı ne zamandan beri ne suretle kullandığı, kullanımının ekonomik amaca uygun olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, uzman ziraat bilirkişisi ile jeolog bilirkişiden arazinin niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, yargılama sırasında toplanan delillerin tutanakların edinme sebebi sütunundaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, beraberde götürülecek fen bilirkişisine uygulanan tapu kaydının ve varsa haritasının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı köy tüzel kişiliğinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.