YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14950
KARAR NO : 2014/10476
KARAR TARİHİ : 23.09.2014
MAHKEMESİ : ERUH ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/03/2013
NUMARASI : 2011/131-2013/177
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu B..Köyü çalışma alanında bulunan .. ada .. parsel sayılı 81.145,16 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olup kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmaması nedeniyle hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı A.. Y.., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli .. ada ..parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişinin raporuna ekli krokide (A), (B), ( C) ve (D) harfleriyle gösterilen bölümlerin Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile ayrı ayrı parsel numaraları verilerek davacı A.. Y.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu .. ada.. parsel sayılı taşınmaz içerisinde fen bilirkişi raporunda (A), (B), (C) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümler üzerinde davacı taraf yararına 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesi uyarınca kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dosya içeriğinden, dava konusu . ada … parsel sayılı taşınmaz hakkında M.E. Y. tarafından da dava açıldığı anlaşılmaktadır. Ancak dava konusu taşınmaz içinde talep edilen bölümlerin aynı yerler olup olmadığı üzerinde durulmamış; talebe konu taşınmaz bölümleri üzerinde ne zamandır kim tarafından ne şekilde zilyetlik sürdürüldüğü, taşınmazın bir bölümü üzerinde bulunan ağaçların kim tarafından dikildiği hususlarında dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrıntılı beyan alınmamış; taşınmazın (C) harfi ile gösterilen bölümü ile ilgili olarak fotoğraflarda görülen ağaçların cinsi, niteliği, yaşı, bakımlı ve mahsuldar olup olmadıkları hakkında ziraat bilirkişisinden rapor alınmamış; taşınmaz üzerinde sürdürüldüğü iddia olunan zilyetliğin başlangıç tarihi ile ekonomik amaca uygun olarak sürdürülüp sürdürülmediğinin tespiti için hava fotoğrafı incelemesi yapılmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; öncelikle dava konusu taşınmaz hakkında açılan diğer davaya ait fen bilirkişi raporu dosyaya konulup, her iki davaya konu olan bölümün aynı yer olup olmadığı, belirlenmeli; davaların aynı bölüme ilişkin olması halinde birleştirilmesi gerektiği düşünülmeli; bundan sonra kadastro tespit tarihi olan 2009 yılından önceki zilyetlik durumunun tespiti amacıyla bu tarihten 20 yıl öncesini 5’er yıllık periyotlar halinde (1989, 1994 ve 1999 yılları) tespit gününe kadar gösterecek şekilde 3 farklı tarihe ait hava fotoğrafları getirtildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, ziraat mühendisi, fotogrametri ve harita mühendisi bilirkişiden oluşacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, halen kimin zilyetliğinde olup, nasıl tasarruf edildiği, taşınmazın bir bölümü üzerinde bulunan ağaçların kim tarafından dikildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, çekişme konusu taşınmaz bölümleri ile M.E. Y. tarafından talep edilen bölümler tespit edilerek krokiye aktarılmalı, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, taşınmazın (C) harfi ile gösterilen bölümü ile ilgili olarak fotoğraflarda görülen ağaçların cinsi, niteliği, yaşı, bakımlı ve mahsuldar olup olmadıkları, çekişmeli bölümlerin dava tarihinden 20 yıl önceki ve hali hazırdaki niteliği, konumunu, bitki örtüsü, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğin var olup olmadığı var ise ne zaman başlayıp ne zamandır devam ettiğinin belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.