Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/14631 E. 2014/10796 K. 29.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14631
KARAR NO : 2014/10796
KARAR TARİHİ : 29.09.2014

MAHKEMESİ : BAŞKALE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2014
NUMARASI : 2013/191-2014/51

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu E. Köyü çalışma alanında bulunan .. ada … parsel sayılı 16.250,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle A.. K.. adına tespit edilmiştir. H.. H..nin tespite itiraz davası sonunda Başkale Kadastro Mahkemesinin 2007/2013-2010/1236 sayılı ve 09.07.2010 tarihli ilamıyla taşınmazın tespitinin iptali ile mera vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilmiş, karar Yargıtay denetiminden geçerek 18.03.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı A.. K.., taşınmazın dedesi A.oğlu A. D.den intikal ettiği, murisi adına tapuda kayıtlı bulunduğu ve atadan beri zilyet bulundukları iddiasına dayanarak mera vasfıyla kesinleşen sınırlandırmanın iptali ile adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın daha önce kesin hükme bağlanmış olması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmaz hakkında aynı taraflar arasında daha önce görülüp kesinleşen ilam bulunduğundan kesin hüküm nedeniyle dava usulden ret edilmiş ise de; mahkemenin kabulü doğru olmadığı gibi taraf teşkili tamamlanmadan karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı bulunmaktadır. Dava konusu .. ada .. sayılı parsel kadastro tespitinde A.. K.. adına tespit edilmiş iken H.. H..nin açtığı tespite itiraz davası sonunda hükmen mera vasfıyla sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilmiştir. Mera vasfıyla sınırlandırılan taşınmazlarda husumet H.. H..nin yanında ilgili Köy ya da Belediye Tüzel Kişiliğine düşmektedir. Davacı dava dilekçesinde sadece H.. H..ye husumet yönelterek dava açmıştır. Taraf koşulu dava şartı olup, bu şart sağlanmadan işin esasına girilemez. Hal böyle olunca öncelikle karar tarihinden sonra yürülüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca davacıya Başkale Belediye Başkanlığı ile Van Büyükşehir Belediye Başkanlığını davaya dahil ettirmesi için süre verilmeli, dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmalıdır. Bundan sonra, mahkemenin kesin hüküm kabul ettiği Başkale Kadastro Mahkemesinin 2007/2013 Esas, 2010/1236 Karar sayılı ve 09.07.2010 tarihli ilamına konu, H.. H..nin adına tescil istemiyle açtığı davada tespit maliki ve davalı taraf olan A.. K.. savunmasında tapu kaydına dayanmadığı ve delil olarak da tapu kaydını bildirmeyip kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayandığı; eldeki mevcut bu davada ise davacının fotokopisini eklediği tapu kaydına dayanması nedeniyle Kadastro Mahkemesinin 2007/2013 Esas sayılı dosyası ile dava nedeninin farklı olduğu, böylece anılan ilamın kesin hüküm teşkil etmeyeceği gözetilerek davacı tarafın bildirdiği deliller getirtilip, tarafların bildirdiği tüm deliller toplandıktan sonra deliller değerlendirilmek suretiyle davanın esası hakkında bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 29.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.