YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14612
KARAR NO : 2014/14530
KARAR TARİHİ : 04.12.2014
MAHKEMESİ : SUŞEHRİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/04/2013
NUMARASI : 2013/25-2013/169
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında … İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan 118 ada 105 parsel sayılı 436.429,38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki ham toprak niteliğindeki yerlerden olması nedeniyle Hazine adına tespit ve 30.1.2008 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı Ş.. Y.. vekili 22.9.2011 tarihli dava dilekçesi ile irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın zeminde gösterilecek bölümünün tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın 01.10.2012 tarihli uzman bilirkişiler raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen toplam 8.077,28 m2 bölümün ifrazı ile davacı adına tesciline, kalan bölümün davalı adına bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; dava ve temyize konu olan bölümler üzerinde davacı adına edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı vekili tarafından 436.429,38 metrekare yüzölçümünde ve hamtoprak niteliğinde Hazine adına tespit ve tescil edilmiş taşınmaz içinde kalan 8.077,28 metrekare yüzölçümündeki bölüme yönelik dava açılmıştır. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri soyut ve denetime elverişli bulunmamaktadır. Alınan ziraatçı bilirkişi raporu da hükme yeterli bulunmamaktadır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgeye ait tespit tarihinden 15, 20 ve 25 yıl önceki evrelerde çekilmiş hava fotoğrafları dosya içine getirildikten sonra; taşınmazın öncesini iyi bilen elverdiğince yaşlı kişiler arsından seçilecek ve üç kişiden oluşacak yerel bilirkişi kurulu, tarafların aynı nitelikteki kişiler arasından bildirecekleri tanıkları, üç kişiden oluşacak ziraatçı bilirkişi kurulu, jeodezi veya fotogrametri uzmanı bilirkişi ile uzman fen bilirkişi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte; yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından çekişmeli bölümlerin öncelerinin ne olduğu, ilk olarak kim tarafından ve ne şekilde kullanılmaya başlandığı, kullanımın kim veya kimler tarafından ne şekilde ve hangi süre ile sürdürüldüğü gibi hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmaya çalışılmalıdır. Yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalıdır. Keşfe katılacak ziraatçı bilirkişi kurulundan; çekişmeli bölümlerin tarımsal niteliğini bildirir, bu bölümler üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini irdeler, bu bölümlerin eğim, bitki örtüsü ve toprak yapısı itibariyle komşu hamtoprak niteliğindeki bölümlerden nasıl ayrıldığını açıklar; gerektiğinde temyize konu bölümün değişik yönlerinden çekilecek fotoğraflarla desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalıdır. Keşfe katılacak jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden; çekişmeli bölümlere ait ve tespit gününden 15, 20 ve 25 yıl önceki evrelerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde özel aletlerle inceleme yapılarak, öncesinin ne olduğu, ilk olarak ne zaman kullanılmaya başlanıp kullanımın nasıl sürdürüldüğü hususlarında değerlendirmeleri içerir ayrıntılı rapor; keşfe katılacak uzman fen bilirkişisinden de yapılacak keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir, yerel bilirkişi ve tanıklar ile uzman bilirkişilerce gösterilen tarım arazisi bölümleri ve kullanım sınırlarının işaretlenmiş olduğu ayrıntılı rapor alınmalıdır. Bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek, ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.