Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/14584 E. 2015/15139 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14584
KARAR NO : 2015/15139
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; ”davacı …’in tapu kayıtlarına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak dava açtığı, davacının oğlu …’in de aynı nedenlerle bizzat adına tescili istemiyle davaya müdahil olduğu halde talepleri yönüyle usulüne uygun bir araştırma yapılmadığı gibi haklarında olumlu ya da olumsuz bir hüküm de kurulmadığı, o halde; adı geçenlerin tutundukları tapu kayıtlarının tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmesi, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ile birlikte keşif icra edilerek tapu kayıtlarının tüm tedavülleriyle birlikte okunup hudutlarının belirlenmesi, bilirkişilerin gösteremedikleri hudutlar açısından taraflara tanık dinletme imkanının sağlanması, toplanmış ve toplanacak tüm deliller ışığında bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı … ve müdahil …’in davasının reddine, davacı …’ın davasının kabul nedeniyle kabulüne, çekişmeli 124 ve 126 parsel sayılı taşınmazların … mirasçıları ile davalılar adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm yargılama sırasında ölen davacı … ve müdahil …’in bir kısım mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay bozma ilamına uyulduğuna göre, bozma ilamında işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin yerine getirilmesi zaruridir. Mahkemece, her ne kadar tarafların tutundukları tapu kayıtları dosyaya getirtilmiş ise de bozma ilamında belirtildiği üzere tanıklarını bildirmeleri için imkan tanınmamış, diğer bir anlatımla dosya keşif için hazır hale getirilmeden davacı tarafa keşif giderlerini yatırması için kesin süre verilmiştir. Kaldı ki; verilen kesin süre içeriği de usule uygun değildir. Davanın gerçek kişiler arasında tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak açıldığı dikkate alındığında keşifte refakate orman ve zirai bilirkişi için ücret takdir edilmesinin usul ekonomisi açısından doğru bulunmamaktadır. Ayrıca, davacı tarafa kesin süre içeren tebligatların 15, 21, 12, 11 Şubat 2014 günü yapıldığı, 21.02.2014 gününden itibaren 2 haftalık süre içinde yatırılması halinde 18.03.2014 tarihli keşif gününe kadar yerel bilirkişilere çıkartılması gerekli tebligatların yapılması ve tebligat parçalarının mahkemeye geri dönmesi için yeterli sürenin de kalmadığı açıktır.
Hal böyle olunca; 21.01.2014 günü duruşmada verilen ve usule uygun bulunmayan kesin süreye dayalı olarak davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi isabetsiz olup davacıların vekilinin davacı … ve müdahil …’in bir kısım mirasçılarının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.