Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/14419 E. 2014/14096 K. 27.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14419
KARAR NO : 2014/14096
KARAR TARİHİ : 27.11.2014

MAHKEMESİ : BEYKOZ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2014
NUMARASI : 2013/232-2014/15

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucunda,…Mahallesi çalışma alanında bulunan, 1561 ada 108 parsel sayılı 616,58 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı iki yıldan beri U.. Z..’nın fiili kullanımında bulunduğu ve üzerindeki iki katlı kargir evin K.. K..’ye ait olduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla, Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı K.. K.., taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı K.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişme konusu taşınmaz üzerindeki villanın enkaz bedelinin Beykoz İcra Müdürlüğünce yapılan açık arttırma ile davacı tarafından satın alındığı, enkaz bedelinin satın alınmasının taşınmazın zilyetliğinin de devralındığı anlamına gelmeyeceği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davacı taraf, dava dilekçesinde çekişme konusu taşınmazı icra kanalıyla satın aldığını, taşınmazı sahiplenmek adına bahçe duvarını tamir ettiğini, taşınmaza müdahale eden kişiler hakkında hukuki yollara başvurduğunu ileri sürerek taşınmazın fiilen kendi kullanımında bulunduğunu iddia etmiştir. 3402 sayılı Yasa’nın Ek-4. maddesi, “6831 sayılı Yasa’nın 20.06.1973 tarihli Kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre Orman Kadastro Komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanunu’nun 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir” hükmünü taşımaktadır. Bu maddeye dayanılarak açılacak davaların kabul edilebilmesi için, malik Hazineye ve lehine zilyetlik şerhi verilen kişiye karşı, davacı tarafın taşınmazda fiili kullanımının olduğunun kanıtlanması zorunludur. Somut olayda yasal hasım olan davalı Hazineye ve adına kullanıcı şerhi bulunan
davalı U.. Z..’ya karşı davacının iddiasını kanıtlaması yönünden, taraflara iddia ve savunmaları ile ilgili tüm delillerini bildirmeleri için süre verilmeli, taşınmaz başında mahalli bilirkişi ve zilyetlik tanıklarının katılımı ile keşif yapılmalı, tarafların iddia ve savunmaları ile ilgili delilleri değerlendirilip taşınmazın kullanım durumu ve süresi yöntemince belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yöntemince keşif yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı K.. K.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.