YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1434
KARAR NO : 2014/3536
KARAR TARİHİ : 31.03.2014
MAHKEMESİ : AĞRI KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2013
NUMARASI : 2008/176-2013/127
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında G. Köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 16, 20 ve 23 parsel sayılı 11120, 73377.76 ve 4551.01 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı K.. B.., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 113 ada 16, 20 ve 23 parsel sayılı taşınmazların 1/2 payının davacı K.. B.., 1/2 payının B.. B.. adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu 113 ada 16 ve 20 parsel sayılı taşınmazların tarım arazisi olduğu ve Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 46. maddeye göre zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazlar mera vasfıyla tespit edilen 113 ada 13 parsel sayılı (tevzii 265 parsel) taşınmaza komşu olmasına rağmen komşu köylerden yerel bilirkişi dinlenmemiş, soyut ve gerekçesiz zirai bilirkişi raporu ile yerel bilirkişi beyanlarına itibar edilmiştir. Sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, öncelikle Toprak Tevzi Komisyonu tarafından oluşturulan mera haritası getirtilmeli, dosya tamamlandıktan sonra taşınmazlar başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen komşu köylerde ikamet edip, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ile aynı yönteme göre belirlenecek zilyetlik tanıkları ve 3 kişilik zirai bilirkişi kurulu huzuruyla keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenilecek yansız bilirkişiler ve tanıklardan taşınmazların öncesinin kamu orta malı mera niteliği taşıyıp taşımadığı ve çevresinde tevziden önce kamu orta malı mera bulunup bulunmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, zirai bilirkişi kurulundan arazinin eğimi, toprak yapısı, komşu 113 ada 13 parsel sayılı taşınmazla arasında doğal ya da yapay sınır veya ayırıcı unsurların bulunup bulunmadığı, bitki örtüsü, öncesinin kamu orta malı niteliğinde mera olup olmadığı ile ilgili çekişmeli taşınmazlar ile komşu parseli mukayeseli olarak değerlendiren ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, fotoğrafçı bilirkişi tarafından taşınmazları tüm yönleriyle gösterecek fotoğraflar çekilmeli ve fen bilirkişisinden Toprak Tevzii Komisyonunca oluşturulan mera haritası ile kadastro paftası çakıştırılmak sureti ile keşfi ve uygulamayı izlemeye elverişli rapor alınmalı, fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazlar işaretlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olduğu gibi, yöntemince mera araştırması yapılmayan 113 ada 16 ve 20 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu diğer 113 ada 23 parsel sayılı taşınmaz hakkında dava açmayan ve açılmış bulunan davaya da usulüne uygun şekilde katılmayan B.. B.. adına talep aşılmak suretiyle pay tesciline karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 31.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.