Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/1432 E. 2014/3535 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1432
KARAR NO : 2014/3535
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

MAHKEMESİ : AĞRI KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2013
NUMARASI : 2008/152-2013/125

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında G. Köyü çalışma alanında bulunan 115 ada 20, 21, 22, 59 ve 105 ada 8 parsel sayılı 19125.30, 27298.67, 7297.36, 12852.38 ve 12974.46 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, toprak komisyonunca oluşturulan tapu kaydı nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı K.. B.., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların davacı K.. B.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların tarım arazisi olduğu ve Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 46. maddelerine göre zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazlardan 115 ada 20, 21, 22 ve 59 parsel sayılı taşınmazlar meraya komşu olmasına rağmen yöntemince mera araştırması yapılmamış, soyut ve gerekçesiz zirai bilirkişi raporu ile yerel bilirkişi beyanlarına itibar edilmiş, 115 ada 59 ve 105 ada 8 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin belirtmelik tutanağı ve haritası getirtilmemiş, 115 ada 20, 21 ve 22 parsel sayılı taşınmazlara ait belirtmelik dayanağı vergi kaydı getirtilmemiş, revizyonları araştırılmamıştır. Ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 46. maddelerinin oluşumuna ilişkin yerel bilirkişi beyanları maddi olaylara dayalı olmayıp soyut içerikli beyanlardır. Sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, öncelikle Toprak Tevzi Komisyonu tarafından oluşturulan tevzii 62 nolu parsele ait mera haritası, 115 ada 20, 21 ve 22 parsellere ait belirtmelik dayanağı 1936 tarih 15 tahrir sayılı vergi kaydı getirtilmeli, revizyon görüp görmediği belirlenmeli, dosya tamamlandıktan sonra taşınmazlar başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen komşu köylerde ikamet edip, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ile aynı yönteme göre belirlenecek zilyetlik tanıkları ve 3 kişilik zirai bilirkişi kurulu huzuruyla keşit yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenilecek yansız bilirkişiler ve tanıklardan taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, meraya komşu olan 115 ada 20, 21, 22 ve 59 parsel sayılı taşınmazların öncesinin kamu orta malı mera niteliği taşıyıp taşımadığı ve çevrelerinde kamu orta malı mera bulunup bulunmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, vergi kaydı sınırları tek tek okunup yerleri fen bilirkişisine haritasında işaretlettirilmeli, miktarı ile geçerli olup olmadığı ve davacı ile vergi kayıt maliki veya malikleri arasındaki akdi veya irsi ilişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, zirai bilirkişi kurulundan arazinin eğimi, toprak yapısı, komşu parsellerle arasında doğal ya da yapay sınır veya ayırıcı unsurların bulunup bulunmadığı, bitki örtüsü, öncesinin kamu orta malı niteliğinde mera olup olmadığı ile ilgili çekişmeli taşınmazlar ile komşu parselleri mukayeseli olarak değerlendiren ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, fotoğrafçı bilirkişi tarafından taşınmazları tüm yönleriyle gösterecek fotoğraflar çekilmeli ve fen bilirkişisinden Toprak Tevzii Komisyonunca oluşturulan mera haritası ile kadastro paftası çakıştırılmak sureti ile vergi kaydının kapsamını belirtir şekilde keşfi ve uygulamayı izlemeye elverişli rapor alınmalı, fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazlar işaretlettirilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 31.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.