Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/14310 E. 2014/9855 K. 15.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14310
KARAR NO : 2014/9855
KARAR TARİHİ : 15.09.2014

MAHKEMESİ : BAŞKALE KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2010
NUMARASI : 2007/3995-2010/844

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ..ada .. parsel sayılı 20.371,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen ve taksimen intikal ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı T. Ç. adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kaldığı, 1936 yılı umumi tahririnde kayıtlı bulunduğu ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu .. ada .. sayılı parselin mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ve davalı Tahir mirasçısı E.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, kamu yararına tahsis edilen, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya yasalar gereğince devlete intikal eden yerlerle ilgisinin olmadığı, davalı yararına zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz ile kuzey ve güney sınırında bulunan .. ada .. ve .. sayılı mera parselleri arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, çekişmeli taşınmazın mera parsellerine el atmak suretiyle elde edilip edilmediği araştırılmamış, taşınmazın niteliği ile ilgili olarak usulüne uygun mera araştırması yapılmamış, 3 kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet eden, elverdiğince yaşlı şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve ziraatçi bilirkişi kurulu huzuruyla keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, hangi tarihten beri ve ne şekilde, kim veya kimler tarafından kullanıldığı, kullanmanın ekonomik amacına uygun olup olmadığı, zilyetliğin nasıl intikal ettiği, taşınmazın öncesinde mera olup olmadığı, bitişik mera parsellerinden ne suretle ayrıldığı, mera parselleri ile arada ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı gibi hususlar tek tek sorulup saptanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler giderilmeli, tespite aykırı sonuçlara ulaşılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenmek suretiyle aykırılığın giderilmesine çalışılmalıdır. Keşfe katılacak 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildiren, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu mera parsellerinden nasıl ayrıldığını açıklayan, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, uzman fen bilirkişisinden ise keşif ve uygulamaları denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parsellerinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye olanak verecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli raporlar ile kroki alınmalı, komşu .. ada .. ve.. sayılı parsellerin de davalı oldukları anlaşılmakla doğru ve aynı sonuca varılabilmesi için bu parsellere ilişkin davalarında bu dosya ile birleştirme hususu düşünülmeli, belirtilen şekilde yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Davacı Hazine ve davalının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine,
15.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.