YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14309
KARAR NO : 2014/12055
KARAR TARİHİ : 30.10.2014
MAHKEMESİ : KARABÜK KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/08/2013
NUMARASI : 2013/164-2013/63
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında …… Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 26 parsel sayılı 1.399,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı A.. Y.. adına tespit edilmiştir. Davacı Ş.. Ş.. davaya konu 101 ada 26 sayılı parselin bir bölümünün dava dışı 101 ada 20 parsele eklenerek adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ve çekişmeli 101 ada 26 sayılı parselin tamamı 1.399,60 pay kabul edilerek 452,77 payının davacı Ş.. Ş.. adına, 946,83 payının davalı A.. Y.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı A.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının davalı ile birlikte özel harman yeri olan davaya konu 101 ada 26 sayılı parseli adına tespit edilen dava dışı 101 ada 20 sayılı parsel ile birlikte müştereken kullandığı davacı ile davalının kullanım sınırlarının tam olarak belirlenemediği bu durumda müşterek mülkiyette pay durumunun kural olarak eşit olması gerektiği prensibi nazara alındığında davacının dava konusu ettiği bölüm ile adına yazılan parsel miktarı toplamının müştereken sahip olması gereken 1/2 payı aşmadığı kabul edilmek suretiyle karar verilmiştir. Dava ortak sınır uyuşmazlığına ilişkindir. Davacı davaya konu taşınmazın, adına tespit edilen dava dışı 101 ada 20 sayılı parselin batısında yer alan 251,05 metrekarelik bölümünün 101 ada 20 sayılı parsele eklenerek adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece keşifte alınan ağırlıklı beyanlara göre 101 ada 20 ve 26 sayılı parsellerin davacı ve davalı tarafça müştereken kullanıldığının belirlenmesi, ancak kesin sınırın ise saptanamaması üzerine davacının keşifte dava ettiği bölüm olarak gösterdiği 452,77 metrekarelik bölüm pay ve 101 ada 26 sayılı parselin yüzölçümü payda yapılmak suretiyle 452,77/1.399,60 pay davacı adına, 101 ada 26 sayılı parselin geriye kalan 946,83 metrekarelik yözölçümü ise 946,83/1.399,60 pay olarak davalı adına tescil edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde davaya konu 101 ada 26 parsel sayılı taşınmazın, 251,05 metrekarelik bölümünün 101 ada 20 sayılı parsele eklenerek adına tescili istemi ile dava açtığı halde davacının talebini de aşar şekilde karar verildiği gibi karar ile 101 ada 26 sayılı parselin davaya konu olmayan bölümleri de paylı hale (müşterek mülkiyete) dönüştürülmüştür. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahkemece davaya konu taşınmaz üzerinde yeniden keşif yapılarak 101 ada 26 sayılı parselin davaya konu bölümü belirlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davaya konu bölüm ve davacı talebi ile sınırlı olarak bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ve dosya kapsamına uygun olmayan değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.