YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1429
KARAR NO : 2014/5312
KARAR TARİHİ : 05.05.2014
MAHKEMESİ : TAŞLIÇAY KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2010
NUMARASI : 2009/128-2010/111
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Ç.. Köyü çalışma alanında bulunan temyiz konusu 11. ada 1 parsel sayılı 22825.47 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, toprak tevzi çalışmaları sırasında mera olarak tahsis edilmesi nedeniyle mera niteliğiyle sınırlandırılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı H.. Ç.., tapu kaydı, vergi kaydı, satış senetleri ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 1.. ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 15000,71 metrekare yüzölçümündeki kısmının ifrazı ile davacı H.. Ç.. adına tapuya tesciline, kalan bölümün tespit gibi mera vasfı ile sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın mera niteliğinde olmadığı, davacı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Temyiz konusu taşınmaza ait tutanağın edinme sebebi bölümünde taşınmazın 30.. nolu mera parseli kapsamında fen bilirkişi raporunda ise bir bölümünün 582 nolu mera parseli bir bölümünün de 615 nolu tevzi parseli kapsamında kaldığı belirtilmiş, mahkemece bu çelişki giderilmeden hüküm kurulmuştur. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için,öncelikle çekişmeli taşınmazın hangi tevzi parseli kapsamında kaldığı tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli, daha sonra belirtmelik tutanağı, tablendikatif cetveli, komisyon haritası ve belirtmelik krokisi getirtilmeli, komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf ve zilyetlik tanıkları, belirtmelik bilirkişileri ile önceki keşiflerde dinlenen mahalli bilirkişi, tespit bilirkişileri, taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla keşif icra edilmelidir. Davacının tutunduğu Mart 1291 tarih 1.. nolu tapu kaydı, 6.. ve 6.. tahrir sayılı vergi kayıtları, 29.6.1987, 6.1.1992, 11.6.2009 tarihli senetler yöntemince uygulanarak kapsamları tespit edilmeli, kayıt malikleri ile davacı arasında akti ve ırsi ilişki bulunup bulunmadığı saptanmalı, tapu ve vergi kaydının revizyon görüp görmediği sorulup belirlenmeli, 615 nolu tevzi parseline ait tapu kaydı getirtilmeli, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı açıklattırılmalı, 3 kişilik uzman ziraat mühendisleri kurulundan; çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu taşınmazların toprak yapısının mukayese edilmesi suretiyle taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, alınan beyanlar ile önceki keşiflerde dinlenen mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişilerin beyanları arasında çelişki ortaya çıktığı takdirde giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişiden Toprak Komisyonunca düzenlenen harita ile kadastro paftasının yöntemince çakıştırılması istenilmeli, kayıt kapsamları krokide gösterilmeli, davacı dayanağı tapu ve vergi kaydının Toprak Komisyonunca uygulanıp uygulanmadığı araştırılmalı, toprak komisyonunca uygulanmış ise kayda nerden kapsam tayin edildiği üzerinde durulmalı, çekişmeli taşınmazın davacı dayanağı kayıt kapsamı dışında mera olduğu sonucuna varıldığı takdirde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukuken iktisap sağlamayacağı gözetilmeli, fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve kesinleşen yönler de göz önünde tutularak sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.