Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/14257 E. 2014/14066 K. 27.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14257
KARAR NO : 2014/14066
KARAR TARİHİ : 27.11.2014

MAHKEMESİ : FETHİYE 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/07/2013
NUMARASI : 2012/1657-2013/1114

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1993 yılında kesinleşen kullanım kadastrosu sonucunda, … Köyü çalışma alanında bulunan, 5741 parsel sayılı 3.927,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve Yusuf oğlu Ali Kıl’ın zilyetliğinde bulunduğu şerh verilerek Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, 2011 yılında Fethiye Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla beyanlar hanesine (A) harfli bölümün F.. K… ve müşterekleri, (B) harfli bölümün A.. K.. kullanımında bulunduğu şerhi verilmiştir. Davacı A.. K.. taşınmazın (B) harfiyle gösterilen bölümünün kendi kullanımında olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne çekişme konusu 5741 parsel sayılı taşınmazın (B) harfiyle gösterilen bölümünün davacı A.. K..’ın fiili kullanımında bulunduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, O.. K.. vekiliyle Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen kullanım kadastro tutanağına karşı, tapu kaydının beyanlar hanesine davacının fiili kullanıcı olduğu şerhinin yazılması istemine yöneliktir. Bu nitelikteki davalar, şerhte yer alan isimdeki yazım hatalarının düzeltilmesine ilişkin taleplerden farklı olarak kayıt maliki Hazineye ve varsa lehine kullanım şerhi olan kişilere karşı fiili kullanım iddiasının ispat yükümlülüğünü içerdiği ve zilyetliğin korunması davasından farklı olarak tapu kaydının beyanlar hanesinde esaslı değişiklik yapılması sonucunu doğurduğundan çekişmesiz yargı işi olarak kabul edilemez. Bu durumda 6100 sayılı Yasa’nın yürürlük gününden sonra açılmış olması nedeniyle davaya bakmak Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmemektedir. 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi gereğince mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup bu hususun mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Hal böyle olunca mahkemenin görevsizliğine ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden O.. K..’a iadesine, 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.