YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1422
KARAR NO : 2014/2335
KARAR TARİHİ : 10.03.2014
MAHKEMESİ : AKSEKİ SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2013
NUMARASI : 2012/255-2013/356
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “taraflar arasında görülüp kesinleşen aynı mahkemeye ait 2010/2 Esas ve 2011/43 Karar sayılı dava dosyasındaki dava konusu yer ile işbu dosyadaki dava konusu taşınmazların aynı yerler olduğunun belirlenmesi durumunda iptal ve tescil isteğine yönelik davanın reddine, müdahalenin men’i isteğinin kabulüne karar verilmesi, davaya konu yerlerin farklı bölümleri kapsaması durumunda ise, bu bölümler bakımından da davanın kabulüne karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli … ada 20 parsel sayılı taşınmazın 09.05.2013 tarihli fen bilirkişisi rapor ve krokisi ile 23.07.2013 tarihli ek raporda (A) harfi ile gösterilen 43.42 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile iptal edilen bu kısmın aynı ada içerisinde son parsel numarasından sonra gelmek üzere yeni bir parsel numarası verilerek davacı E.. A.. adına tapuya tesciline, aynı yere ilişkin davalının demir kazık çakmak sureti ile vaki müdahalesinin önlenmesine ve kal’ine, karar verilmiş; hüküm, davalı M.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı adına tesciline karar verilen çekişmeli … ada 20 parsel sayılı taşınmazın 43.42 metrekarelik bölümünün, mahkemenin kesinleşen önceki günlü kararında davaya konu edilmeyen bölüm olduğu ve bu bölüm yönünden davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Mahkemenin kesinleşen önceki günlü 2010/2 Esas ve 2011/43 Karar sayılı dava dosyasında davacının; kendisine ait … ada 19 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün davalıya ait … ada 20 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı iddiasıyla açtığı dava kabul edilmiş ve karar, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 07.05.2012 tarih, 2012/4506 Esas, 2012/5496 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir. Eldeki dava ise; dava dilekçesinde açıkça belirtildiği üzere, davalıya ait …30 ada 20 parsel sayılı taşınmazın kuzeyinde bulunan yolun bir bölümünün davalının taşınmazında kalıp kalmadığına, bir başka ifadeyle; … ada 20 parsel sayılı taşınmazın kuzeyindeki yol sınırının doğru olarak belirlenip belirlenmediğine ilişkindir. Mahkemece işbu dosyada hakkında hüküm kurulan bölüm, … ada 19 ve 20 parseller arasındaki müşterek sınıra yöneliktir. Müşterek sınıra ilişkin önceki dava kesinleştiğine göre, eldeki davaya yanlış anlam verilerek mahkeme kararıyla kesinleşen müşterek sınırın yeniden değiştirilerek hüküm kurulması doğru değildir. Bilindiği üzere; bozma kararına uyulmuş olmakla, orada belirtilen hususların yerine getirilmesi ve o doğrultuda işlem yapılması zorunlu hale gelir. Anılan bu husus, usuli kazanılmış hakkın bir sonucudur. O halde bu hakkın zedelenmemesi için mahallinde yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişi katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından; … ada 20 parsel sayılı taşınmazın kuzeyindeki kadim yolun sınırı sorularak fen bilirkişisinden yerel bilirkişi ve taraf tanıklarınca gösterilen sınırları haritasında işaretlemesi istenilmeli, 130 ada 20 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kamuya ait yolda kaldığının anlaşılması halinde bu bölümün tapu kaydının iptali ile yola terkin edilmesi gerektiği düşünülmelidir. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile taraflar arasında kesinleşen müşterek sınırı yeniden değiştirecek şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı M.. A.. vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 10.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.