YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14066
KARAR NO : 2014/12387
KARAR TARİHİ : 05.11.2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2014
NUMARASI : 2013/107-2014/192
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucu M…-A… Mahallesi çalışma alanında bulunan 116 ada 29 parsel sayılı 461.65 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın M.. T..’ın tasarrufunda bulunduğu şerhi verilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiş; yapılan güncelleme çalışmaları sonucunda ise mevcut şerh muhafaza edilmiştir. Davacı Y.. U.., çekişmeli taşınmazı fiili kullanıcı şerhi sahibinden 2000 yılında satın aldığını ve sadece kendisinin kullanımında olduğunu belirterek, adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Y.. U.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının çekişmeli taşınmaz üzerinde tasarrufunun bulunmadığı ve senet üzerinde devir yapılmasının sahiplenme iradesini göstermediği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. 23.05.2012 tarih, 2012/5 sayılı “3402 sayılı Kanun’un Ek-4’üncü maddesi kapsamında 2/B alanlarında yapılacak uygulama” konulu genelgenin B-7 maddesi uyarınca “2/B parsellerinin üzerindeki kullanıcı ve muhdesat sahiplerinin kullanımlarını veya muhdesatını üçüncü kişilere devrettiklerini, çalışmalar sırasında bizzat beyan etmeleri (bu durumda, ilgilisinin beyan ve imzasını içeren tutanak düzenlenir ve ekip görevlilerince birlikte imzalanır) veya noterlikte düzenlenen ya da haricen düzenlenip muhtarlıkça tasdik edilen bir belge ile kanıtlanması suretiyle, fiili kullanım hakkının devri mümkün olup bunlara itibar edilmesi gerekir.” düzenlemesi mevcuttur. Somut olayda; davacının fiili kullanım hakkını 09.04.1999 tarihli sözleşme ve 05.05.2000 tarihli muhtarlıkça tasdik edilen bir belge ile davalıdan satın aldığı, taşınmazın arsa vasfında bulunması nedeniyle davacı tarafından vergilerinin ödendiği tüm dosya kapsamından anlaşıldığına göre davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde geçen M.. T..’ın kullanımına ilişkin şerhin iptali ile çekişmeli taşınmazın Y.. U.. kullanımında olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesinde gösterilmesine karar vermek gerekirken usul ve yasaya uygun olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz bulunduğundan davacı Y.. U.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 05.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.