YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14012
KARAR NO : 2014/12238
KARAR TARİHİ : 03.11.2014
MAHKEMESİ : SARAY (TEKİRDAĞ) KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2014
NUMARASI : 2013/99-2014/2
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında B… Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 436 ve 437 parsel sayılı 8.760.39 ve 715.77 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan, 101 ada 436 parsel sayılı taşınmaz kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 2000 yılından beri B… Köyü Tüzel Kişiliğinin fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla, 101 ada 437 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine ise, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve eylemli orman olduğu şerhi yazılarak kültür arazisi vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı B.. Köyü Tüzel Kişiliği, 101 ada 436 parsel sayılı taşınmaz içerisinde fiilen kullanılan yolun haritasında gösterilmediğini, 101 ada 437 parsel sayılı taşınmazın ise eylemli orman olmayıp, kendi fiili kullanımlarında olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 101 ada 436 parsel sayılı taşınmazın içerisindeki yolların, harita mühendisi E.. A..’ün 12.06.2013 tarihli bilirkişi raporunda şekil 2’de düzenlemiş olduğu biçimde haritasında gösterilmek suretiyle B.. Köyü Tüzel Kişiliğinin kullanımındadır şeklinde Hazine adına tesciline, 101 ada 437 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline, Orman İdaresi bakımından davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve yargılama giderine yönelik olarak davalı Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı Hazinenin temyizi çekişmeli 101 ada 436 parsel sayılı taşınmaza ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Ek-4. maddesi uyarınca, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlar hakkında yapılan kullanım kadastrosu sırasında, kadastro parselleri, taşınmazların fiili kullanım durumları dikkate alınarak belirlenmelidir. Aynı Yasa’nın 16/B-son cümlesi gereğince “yollar, haritasında gösterilmekle” yetinilir. Somut olayda, mahkemece doğru olarak çekişmeli taşınmazın bir bölümünün yol olduğu kabul edilmiş ise de, yol olduğu belirlenen bölümlerin haritasında gösterilmesine dair hüküm kurulması gerekirken, “101 ada 436 parsel sayılı taşınmazın içerisindeki yolların, köyün kullanımında olduğu belirtilerek Hazine adına tesciline” karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, çekişmeli taşınmazın yol dışında kalan bölümleri yönünden tescil hükmü kurulmaması da doğru olmamıştır. Kadastro hakimi taşınmaz malların
sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukuki durumlarını yasaya uygun şekilde tespit etmek suretiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun öngördüğü tapu sicilini oluşturmak; doğru, uygulanabilir, açık ve infazda tereddüt doğurmayacak nitelikte hüküm kurmakla yükümlüdür. Hal böyle olunca; mahkemece, çekişmeli 101 ada 436 parsel içinde bulunan yollar yönünden kadastro tespitinin iptali ile bu bölümlerin “pafta haritasında yol olarak gösterilmesine” karar verilmeli, çekişmeli taşınmazın geriye kalan bölümlerinin ise tespit gibi Hazine adına tapuya tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine taşınmazın 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın 2000 yılından beri B… Köyü Tüzel Kişiliğinin fiili kullanımında olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmelidir. Orman idaresi vekilinin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, davalı idare hakkındaki dava husumet yokluğu nedeniyle reddedilmiş, bu karar sadece orman idaresi tarafından temyiz edilmiştir. Davalı idare yargılama sırasında vekil ile temsil edildiği ve Orman İdaresi hakkında açılan dava reddedildiği halde mahkemece, davalı Orman İdaresi lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 31/3. maddesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekili ve davalı Orman İdaresi vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.