YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13861
KARAR NO : 2014/11672
KARAR TARİHİ : 21.10.2014
MAHKEMESİ : KARS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2011/445-2013/507
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ….. Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 9 parsel sayılı 444,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı H.. K.. adına, 103 ada 10 parsel sayılı 3.647,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, miras yoluyla gelen hak, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı M.. B.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı A.. G.. kendi adına kayıtlı bulunan 103 ada 8 parsel sayılı taşınmaza ait bir bölüm yerin 103 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlarda kaldığını öne sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 17.06.2013 tarihli rapor ve eki haritada 103 ada 10 parselde (G) harfi ile gösterilen 65,03 metrekarelik bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıtlı olan 103 ada 8 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı A.. G.. ile davalı M.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacıya ait 103 ada 8 parsel sayılı taşınmaz, 2006 yılında yapılan kadastro sırasında dava dışı K..S.. adına tespit ve tescil edilmiş, 2008 yılında da satın alma yoluyla davacıya intikal etmiştir. Davacı, 8 parsel sayılı taşınmazı çapa dayalı olarak satın almış olmakla beraber, satıcısının kendisine zeminde yer gösterdiğini, buna göre dava konusu taşınmazların bir bölümünün de zilyetliğini devraldığını ileri sürerek dava açmıştır. Çapa dayalı taşınmazlarda tapunun kapsamı çapın kapsamı ile sınırlı ise de iddianın ileri sürülüş şekline göre satıcının dava konusu parseller hakkında Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde mevcut olan dava açma hakkını da davacıya devrettiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca dava edilen bölümler üzerinde kadastro tespit gününe kadar davacının satıcısı lehine Kadastro Kanununun 14. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 21.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.