YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13799
KARAR NO : 2014/10480
KARAR TARİHİ : 23.09.2014
MAHKEMESİ : FETHİYE 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/12/2012
NUMARASI : 2012/1169-2012/1608
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında E. Köyü/Mahallesi çalışma alanında bulunan.. parsel sayılı 664,57 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve Vahit oğlu G. A.’nın zilyetyiğinde bulunduğu şerhi yazılarak Hazine adına tescil edilmiştir. Davacılar G. A. mirasçıları F.. A.. ve müşterekleri, beyanlar hanesinde kimlik bilgilerinin yanlış yazıldığı iddiasına dayanarak “V.” olan ismin “B.” olarak düzeltilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, taşınmazın beyanlar hanesindeki “bu parsel Vahit oğlu G. A.’nın zilyedindedir içerisindeki ev kendisine aittir” şeklindeki ibarenin “bu parsel B. oğlu G. A.’nın zilyedindedir içerisindeki ev kendisine aittir” şeklinde tashihine ve Tapu Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının beyanlar hanesinde 3402 sayılı Kanun’a 5831 saydı Kanun’un 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yazılan zilyetlik şerhindeki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemi ile açılmıştır. Bu nitelikteki davalar çekişmesiz yargı işi olmakla beraber, kayıt maliki olması nedeniyle ilgili sıfatı ile Hazinenin de yer alması gerekir. Davacı taraf, dilekçesinde Tapu Müdürlüğünü taraf göstermişse de dilekçesindeki anlatım ve istem dikkate alındığında bu durum temsilcide hata niteliğindedir. 6100 sayılı HMK’nın 124. maddesi ile de temsilcide yanılgı hali düzenleme kapsamına alınmıştır. Hal böyle olunca, davanın tespit maliki Hazine’ye yönlendirilmesi için davacı yana olanak verilmeli, davaya karşı diyecekleri sorulmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek taraf teşkili sağlanmaksızın davanın esasına ilişkin hüküm kurulması isabetsizdir. Öte yandan hem Tapu Müdürlüğü hakkındaki davanın husumet nedeniyle hem de davacının davasının kabulüne karar verilerek kendi içinde çelişkili hüküm oluşturulması da isabetsiz olduğu gibi, kabule göre davanın husumet nedeniyle reddine karar verildiği halde davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da usul ve yasaya aykırı olup, davalı Tapu Müdürlüğüne izafeten Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.