YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13797
KARAR NO : 2014/10958
KARAR TARİHİ : 30.09.2014
MAHKEMESİ : ALANYA KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/04/2013
NUMARASI : 1998/59-2013/149
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında D. Köyü çalışma alanında bulunan.. ada .. parsel sayılı sırasıyla 1.254.20, 1.275.64 ve 888.15 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle sırasıyla eşit hisselerle M.. Ü.. ve E.. Ü.., A.. Ü.., A.. A.. ve Ş.. M.. adına tespit edilmiştir. Davacı H.. T.., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine çekişmeli .. ada.. ve .. ada .. parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline, .. ada .. parsel sayılı taşınmazın hisseleri oranında A.. Ü.. mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazların müstakilen davacının muris babası İzzet’e veya dedesi Asım’a ait olmadığı gerekçesi ile davacının taşınmazların müstakilen adına tesciline yönelik davasının reddine ve davacının ortak muris M. A. mirasçısı olarak dava hakkının saklı olduğuna karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık çekişmeli taşınmazların kimden geldiği, tarafların kök murisinden geliyor ise ölümünden sonra terekesinin taksim edilip edilmediği, konusundadır. Mahkemece, taşınmazların tarafların kök murisi Mehmet’ten gelip gelmediği, Mehmet terekesinin taksim edilip edilmediği konusunda yapılan araştırma hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Yapılan keşifte tek mahalli bilirkişi dinlenmiş, taşınmazların ne suretle kimden geldiği ve kim tarafından kullanıldığı araştırılmamış, tarafların ortak murisinden intikal eden başkaca taşınmazlar olup olmadığı belirlenmemiş, varsa diğer taşınmazlarla ilgili tutanaklar getirtilip bu taşınmazları kimler adına tespit edildiği incelenmeden hüküm kurulmuştur. Doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar huzuru ile keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi tarafların delil listelerinde isimleri yazılı tüm tanıklar ayrı ayrı dinlenilip, bu şahıslardan taşınmazların kök muris Mehmet’den gelip gelmediği, Mehmet’in terekesinin ölümünden sonra taksime tabi tutulup tutulmadığı, taksime tabi tutulmuş ise kime isabet ettiği, davalıya isabet etmiş ise diğer mirasçılara ne verildiği, taşınmaz verilmiş ise nereden verildiği ve diğer mirasçılara verilen taşınmazların akibetlerinin ne olduğu, taşınmazların kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullandığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, tespite aykırı sonuca varılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatı ile taşınmazlar başında dinlenmeli, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde çelişki yöntemince giderilmeli, muristen intikal eden tüm taşınmazların onaylı tutanak suretleri getirtilip incelendikten sonra, taşınmazların kök muristen geldiği ve mirasçılar arasında taksim yapılmadığının anlaşılması halinde mirasçılar arasında kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap hükümlerinin uygulama olanağı bulunmadığı ve mirasçılardan birinin sürdürdüğü zilyetliğin tüm mirasçılar adına olduğu ve mirasçılar arasında pay devrinin mümkün olduğu hususları da göz önünde bulundurularak sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 30.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.