YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13760
KARAR NO : 2014/11671
KARAR TARİHİ : 21.10.2014
MAHKEMESİ : ŞİLE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2013
NUMARASI : 2012/334-2013/218
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Dava konusu 917 parsel sayılı 1.681,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro sırasında beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi verilerek Hazine adına tespit ve 02.05.1995 tarihinde tescil edilmiş, güncelleme çalışmaları sonucu 13.10.2009 tarihinde güncelleme listesi düzenlenmiş ve taşınmazın beyanlar hanesine, taşınmazın tamamının orman tahdit veya orman kadastro sınırı içinde kaldığına dair şerh verilmiştir. Davacı H.. S.., çekişmeli taşınmazın 2008 yılından beri kendi kullanımında bulunduğu iddiasıyla adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen kullanım kadastro tutanağına karşı, tapu kaydının beyanlar hanesindeki orman şerhinin terkini ile davacının fiili kullanıcı olduğu şerhinin yazılması istemine yöneliktir. Bu nitelikteki davalar, zilyetliğin korunmasına ilişkin şahsi hakka dayalı davalardan değildir. Bu durumda 6100 sayılı Yasa’nın yürürlük gününden sonra açılmış olması nedeniyle davaya bakmak Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmemektedir. 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesi gereğince mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup bu hususun mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.10.2014 gününde oybirilğiyle karar verildi.