YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13687
KARAR NO : 2014/11176
KARAR TARİHİ : 13.10.2014
MAHKEMESİ : KANDIRA KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/06/2013
NUMARASI : 2012/120-2013/89
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında …..Köyü çalışma alanında bulunan 121 ada 63 ve 65 parsel sayılı 185,47 ve 2.145,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1995 tarihinden itibaren H.. Ş..’ın fiili kullanımında olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar K.. ve B.. Ş.., H.. Ş.. ve diğerleri aleyhine taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve tüm mirasçıların hak sahibi olduğu iddiasına dayanarak; davacı H.. Ş.. ise H.. P.. ve müşterekleri aleyhine taşınmazların bütün halinde kendi zilyetliğinde iken iki ayrı parsel olarak yüzölçümü eksilterek tespit edildiği iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda çekişmeli 121 ada 63 ve 65 sayılı parsellerin 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkartılmasına, davacılar K.., B.. ve H.. Ş.. tarafından Hazine haricindekiler aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacılar K.. Ş.. ve B.. Ş.. tarafından 121 ada 63 sayılı parsele açılan davanın reddine, dava konusu parselin tespit gibi tespitteki tüm vasıflarıyla birlikte tespit maliki adına tapuya kayıt ve tesciline, 121 ada 65 sayılı parsele açtıkları davanın kabulüne, dava konusu parselin H.. Ş… mirasçıları H.. Ş.., P.. Ş.., K.., F.., R.., A.., A., B., İ.’ın müşterek kullanımında olduğu 3402 sayılı Yasa’nın Ek-4. maddesi uyarınca belirtilerek Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davacı- davalı H.. Ş.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 121 ada 65 parsel sayılı taşınmazın muris Hamdi’nin terekesine dahil olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı H.. Ş..’ın dava dilekçesine suretini eklemek suretiyle dayandığı ve Hamdi mirasçıları arasında görülen Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/125 Esas sayılı dosyasının yapılan keşfinde Hacer tanığı olarak dinlenilen şimdiki davacı K.. Ş..’ın beyanı ile çekişmeli 121 ada 63 sayılı taşınmazla birlikte 65 parsel sayılı taşınmazın da muris tarafından sağlığında davacı H..e bırakıldığı ve tespit tarihi itibariyle Hacer’in zilyet olduğu anlaşılmaktadır. Eldeki dosyanın tarafları arasında kuvvetli delil mahiyetinde olan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/125 Esas sayılı dosyası ile de ispat olunan bu olgu karşısında davacılar K.. ve B.. Ş..’ın 121 ada 65 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davalarının da reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; Hazinenin 63 sayılı parsel hakkındaki hükmün vekalet ücretine ilişkin bölümüne yönelik temyiz itirazları yerinde değilse de davacı H..in, lehine şerh verilen 63 ve 65 sayılı parseller arasında yol olarak bırakılan bölümün de kendi zilyetliğinde bulunduğu iddiasını da ileri sürmüş olması nedeniyle mahkemece, bu talep yönünden de görevli olup olmadığı değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken bu yönün göz ardı edilmesi isabetsiz olup, davacı H.. Ş.. ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden H.. Ş..’a iadesine, 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.