YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13680
KARAR NO : 2014/11250
KARAR TARİHİ : 14.10.2014
MAHKEMESİ : SİVAS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2013
NUMARASI : 2011/10-2013/61
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında …..Mahallesi çalışma alanında bulunan 206 ada 25 parsel sayılı 7550 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle davalı H.. H.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı M..Ç.., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın tapusunun iptali ve kök muris A.. Ç.. mirasçıları adına tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 206 ada 25 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile A.. Ç.. mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı H.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmaz, davacı ve davaya muvaffakat eden müşterekleri tarafından kullanılmasına rağmen komşusu olan ve davacının miras bırakanı A..Ç.. adına tespit ve tescil edilen 206 ada 24 parsel sayılı taşınmaza uygulanan vergi kaydının güney hududunun gayri sabit sınırlı tepe okuması nedeniyle miktarına itibar edilerek miktar fazlası olarak tarla vasfıyla H.. H.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 206 ada 24 parsel sayılı taşınmazla bir bütün halinde tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, kamu yararına tahsis edilen, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya yasalar gereğince devlete intikal eden yerlerle ilgisinin olmadığı, davacı ve müşterekleri yararına zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın doğusu, kuzey ve güneyi 206 ada 183 parsel sayılı mera parseli ile çevrili olup, komşu 206 ada 24 parsele uygulanan vergi kaydının güney hududunun gayri sabit sınırlı tepe okuması nedeniyle mera araştırması yapılması gerekirken mahkemece taşınmazın niteliği ile ilgili olarak usulüne uygun mera araştırması yapılmamış, keşifte mahalli bilirkişi dinlenilmeden, tanık beyanlarıyla yetinilerek ve davacı ile müştereklerinin taşınmazda müstakil 20 yıllık zilyetliğinin bulunmadığı gözetilerek miras bırakan A.. Ç.. ve davaya muvaffakat eden davacı dışındaki diğer mirasçılar adına belgesiz zilyetlik yoluyla tespit ve tescil edilen taşınmaz miktarı araştırılmadan karar verilmiştir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, öncelikle miras bırakan A.. Ç.. ve davaya muvafakat eden davacı dışındaki diğer mirasçılar adına belgesiz zilyetlik yoluyla tespit ve tescil edilen taşınmaz miktarı, tapu, kadastro ve hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorulmalı, daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile teknik fen bilirkişisi huzuruyla keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında mahalli bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın ilk maliki, intikali ve tasarrufu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, tespit tutanağındaki tespitlerle keşifteki beyanların çelişmesi halinde tespit bilirkişileri dinlenilerek, yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde ise yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, taşınmazın görüntüsü ve mera ile ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki hakim gözlemi keşif tutanağına yansımalı, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, 3 kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesindeki miktar sınırlamaları da gözetilmek suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen ilkelere aykırı şekilde yetersiz araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilmesi isabetsiz olup, davalı H.. H.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.