Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/13597 E. 2014/11114 K. 13.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13597
KARAR NO : 2014/11114
KARAR TARİHİ : 13.10.2014

MAHKEMESİ : ALAPLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2010/23-2013/187

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 10.06.2014 gün ve saatte temyiz eden S.. K.. vs. vekili Av. M.. E.. ile R.. Y.. vekili Avukat …. geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu …..Köyü çalışma alanında bulunan 110 ada 30, 40, 112 ada 5, 113 ada 151, 168 parsel sayılı 2.443.51, 4.414.87, 1.271.94, 1.900.02 ve 1.921.08 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 110 ada 30, 40 ve 113 ada 151 parsel sayılı taşınmazlar satış senedi ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, 112 ada 5 ve 113 ada 168 parsel sayılı taşınmazlar ise irsen intikal, taksim, bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylar ile S.. K.. ve S.. K.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı R.. Y.., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ve 110 ada 30 ve 113 ada 151 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı R.. Y.. adına tesciline, 110 ada 40, 112 ada 5 ve 113 ada 168 parsel sayılı taşınmazlar yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı R.. Y.. ile davalılar S.. K.. ve S.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı R.. Y.., çekişmeli taşınmazların öncesinin kendi zilyetliğinde bulunduğu, davalılar adına yapılan tespitin hatalı olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Çekişmeli 110 ada 30 ve 40 parsel sayılı taşınmazlar 26.07.2005 tarihli satış senedi, 113 ada 151 parsel sayılı taşınmaz ise 4.3.2005 tarihli satış senedi nedeniyle davalılar adına tespit edilmiştir. 26.07.2005 tarihli senedin satıcısı davacı R.. Y.., alıcısı ise davalılar olup, 04.03.2005 tarihli senedin satıcısı davacı R.. Y.., alıcısı ise davalıların babası H..K..’dır. Mahkemece, çekişmeli 110 ada 30 ve 113 ada 151 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde Davacı yararına, 110 ada 40, 112 ada 5 ve 113 ada 168 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde davalılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de, 26.07.2005 ve 04.03.2005 tarihli senetler yöntemince uygulanarak kapsamları belirlenmemiş, söz konusu senetlerdeki tanıkların dinlenilmemiş, çekişmeli tüm taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve süresinin yöntemince araştırılmamış olması nedeniyle yapılan araştırma hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahısların katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile 26.7.2005 ve 04.03.2005 tarihli senetlerin tanıkları ayrı ayrı dinlenilip, tüm çekişmeli taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, 26.07.2005 ve 04.03.2005 tarihli senetler yöntemince uygulananıp kapsamları belirlenmeli, söz konusu senetlerin çekişmeli 110 ada 30 ve 40 ve 113 ada 151 parsel sayılı taşınmazları kapsaması durumunda bu taşınmazların zilyetliğinin davalılara devredilip devredilmediği açıklığa kavuşturulmalı, çekişmeli 112 ada 5 ve 113 ada 168 parsel sayılı taşınmazların öncesinin davacıya ait olduğunun belirlenmesi halinde davalılara hibe edilip edilmediğinin hibe edilmiş ise taşınmazların zilyetliğinin devredilip devredilmediği araştırılmalı, fen bilirkişisinden 26.7.2005 ve 04.03.2005 tarihli senetlerin kapsamını gösterir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır. Bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.