YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13596
KARAR NO : 2014/13089
KARAR TARİHİ : 13.11.2014
MAHKEMESİ : BULANCAK KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2009/150-2013/45
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, .. Köyü çalışma alanında bulunan, 116 ada 1 parsel sayılı 5.802,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/2’şer paylı davalılar V.. O.. ve H.. O.. adlarına tespit edilmiştir. Davacılar K.. O.. ve A.. O.., çekişme konusu taşınmazın tamamının davalı babaları H.. O..’a aitken kendilerine bağışladığı iddiasıyla ve tapu kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Davalı H.. O.. davayı kabul etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişme konusu 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaliyle, taşınmaz 8190 pay kabul edilerek 4158 payın davalı V.. O.., 2016’şar payın davacılar K.. O.. ve A.. O.. adına tapuya tesciline, yargılama giderlerinin davalı V.. O.. tarafından karşılanmasına karar verilmiş; hüküm davalı V.. O.. vekili ve davacılar K.. O.., A.. O.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, çekişme konusu taşınmazın tamamının babaları olan davalı Hüseyin’e aitken kendilerine bağışladığını ileri sürmüşler, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmışlardır. Taşınmazın 1/2 payının tespit maliki olan davalı H.. O.. davayı kabul etmiş, diğer 1/2 payının tespit maliki olan V.. O.. ise davanın reddini istemiştir. Dosya kapsamından, mahallinde yapılan keşif ve açıklamalardan çekişmeli taşınmazın 01.02.2013 tarihli fen bilirkişisi raporunda sarı renk ile gösterilen bölümünün öncesinin T..Ş..’e aitken davalı Vesile’nin kocası Musa oğlu Kasım’ın satın aldığı, kalan bölümün ise davacıların babası Hüseyin ile davalı Vesile’nin kocası Kasım’ın anneleri Gülhatun’a ait olduğu, yine davacıların dayandığı Ağustos 1992 tarih ve 12 sıra numaralı tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığı anlaşılmakta ve her ne kadar Gülhatun’un payının davacıların babası davalı Hüseyin’e intikal ettiği belirtilmiş ise de; anılan tapu kaydının geldisi olan Temmuz 1985 tarih ve 28 sıra numaralı tapu kaydında, taşınmazın 6/40 payının davacılar kök murisi Gülhatun’a babası Hasan’ın ölümüyle intikal ettiği, kök murisin kendisine intikal eden bu 6/40 payı 2/40’ar pay olarak davacıların babası davalı Hüseyin, davalı Vesile’nin kocası Kasım ve Gülhatun’un diğer oğlu Şahimeran’a bağışladığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca çekişme konusu taşınmazın fen bilirkişisi raporunda sarı ile gösterilen bölümünün davalı Vesile kocası Kasım’a, sarı ile gösterilen bölüm dışında
kalan kısımların ise kök muris G…’un evlatları olan Kasım, H.. ve Ş..’a ait olduğu, H…’in payının çocukları olan davacılara bağışlandığı, davalı V…’nin kocası K..’ın çocuksuz ölümüyle miras payının 1/2’si davalı Vesile’ye, 1/2’sinin ise K..’ın kardeşlerine kaldığı hususları sabittir. Taraflar arasındaki ihtilaf davacıların babası davalı H…’in tespitten daha fazla payı olup olmadığı noktasında olup, bu hususu kanıtlama yükümlülüğü davacılara ait bulunmaktadır. O halde doğru sonuca ulaşabilmek için davalı V..’ye isabet eden miras payı ile diğer K.. mirasçılarına intikal eden payların davacıların babası Hüseyin’e intikal ettiği hususu kanıtlanmak üzere davacılara imkan verilmeli, bu husustaki delilleri sorulmalı, toplanmış ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek davacıların babası H..’in tespitten daha fazla payının olduğu kanıtlanamaması halinde H.. adına tespit edilen payın Hüseyin’in kabulü göz önüne alınarak davacılar adına tesciliyle yetinilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek hatalı değerlendirmeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, davalı Vesile tarafından bağımsız hak talebiyle açılmış bir dava olmadığı halde davacılar aleyhine davalı H.. adına tespit edilen 1/2 paydan daha az pay tescili de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 13.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.