Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/13566 E. 2014/14661 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13566
KARAR NO : 2014/14661
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2014
NUMARASI : 2013/131-2014/31

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece, tutanağın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın askı ilan süresi içinde Kadastro Mahkemesinde açılabileceği, tutanak kesinleştikten sonra dava açılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu’na eklenen ek 4. maddesi içeriğinde, bu şekilde yapılan tespitler hakkında 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinin uygulanamayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığından mahkemenin davayı red gerekçesinde isabet bulunmadığı, öte yandan hüküm tarihi olan 13.09.2011 tarihinden sonra 26.04.2012 tarihli 28275 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanun’un 9. maddesinin 2. bendi, “Hazine tarafından kişiler aleyhine açılan davaların durdurulacağı” hükmünü içerdiği, hal böyle olunca Mahkemece, anılan Yasa maddesi uyarınca işlem yapılması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı olan Veli oğlu M.. H..’in kullanımında olduğuna ilişkin şerhin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı M.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın taşlık, kayalık, çalılık niteliğinde olup kullanıcısının bulunmadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğuna göre, bozmada işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozmaya uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin yerine getirilmesi zaruridir. Hükmüne uyulan bozma ilamında “hüküm tarihinden sonra 26.04.2012 tarihli 28275 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanun’un 9. maddesinin 2. bendi, “Hazine tarafından kişiler aleyhine açılan davaların durdurulacağı” hükmünü içerdiği, Mahkemece, anılan Yasa maddesi uyarınca işlem yapılması” gereğine işaret edilmiştir. Mahkemece, bu yasa maddesi değerlendirilmeden karar verilmiştir. Hal böyle olunca; mahkemece, davacı Hazine’nin davasının durdurulmasına, taşınmazın mülkiyetine ilişkin bir dava bulunmadığından, çekişmeli taşınmazın davalı adına zilyetlik şerhi korunmak suretiyle tespit gibi Hazine adına tapuya tescili için kadastro tutanağının Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine; tapu kaydına, taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde yer alan kullanıcı şerhine yönelik olarak Hazine tarafından açılmış bir dava bulunduğu ve bu davanın 6292 sayılı Yasa’nın 9. maddesi uyarınca durdurulduğu şerhinin yazılmasına karar verilmelidir. Mahkemece bozma gerekleri yerine getirilmeden karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.