Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/13558 E. 2014/12160 K. 31.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13558
KARAR NO : 2014/12160
KARAR TARİHİ : 31.10.2014

MAHKEMESİ : DERİNKUYU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/05/2013
NUMARASI : 2001/202-2013/102

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ….. Köyü çalışma alanında bulunan 116 ada 37 parsel sayılı 402.727,86 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz önce devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra mera olarak sınırlandırılmıştır. Davacı H.. S.. satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın bir bölümü hakkında tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 116 ada 37 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi tarafından düzenlenen 22.05.2012 tarihli rapor ve eki krokide (A), (B), (C) ve (D) harfleri ile işaretli bölümlerinin davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı H.. S.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın (A), (B), (C) ve (D) harfleri ile işaretli bölümleri üzerinde davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Özellikle davacı babası M.. S.. adına kayıtlı komşu 116 ada 28 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili Derinkuyu Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.11.1996 tarih ve 1995/189 Esas, 1996/159 Karar sayılı tescil ilamı ve krokisinde dava konusu anılan alanın “kayalık-kuru dere” olarak gösterildiği görülmüş olup, bu dosya kapsamı ve tescil krokisi mahkemece irdelenip, değerlendirilmemiştir. Yine; dava konusu yere ilişkin stereoskopik inceleme için model oluşturacak ardışık ve bindirmeli tespit tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğrafları getirtilerek, üzerinde inceleme yaptırılmamıştır. O halde doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle çekişmeli taşınmazın, 4342 sayılı Mera Kanununa göre yürütülen tespit çalışmaları sonucunda 15.06.2002 tarihinde mera olarak tespiti yapıldığına dair kayıt ve belgeler bulunduğuna göre mera tahsis işlemlerinin tamamlanıp taşınmaz mera özel siciline kaydedilmiş ise ilgili Köy Tüzel Kişiliğinin davaya dahil edilmesi düşünülmeli, ondan sonra kabul kapsamındaki çekişmeli taşınmaza ilişkin olarak; tespit tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise, İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, komşu 116 ada 28 sayılı parselle ilgili hükmen tescil dosyası getirtilmeli; ardından dava konusu taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre tespit edilecek zilyetlik tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve daha önceki keşifte görev almamış bir ziraat mühendisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmaz bölümünün, önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının, komşu 116 ada 28 parsel sayılı taşınmazın sınırlarının genişletilip genişletilmediğinin belirlenmesi istenilmeli, ziraatçi bilirkişiden çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumu hususunda rapor alınmalı, HMK’nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulması, bundan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.