Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/13386 E. 2014/13894 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13386
KARAR NO : 2014/13894
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2013
NUMARASI : 2010/743-2013/430

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki Belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı M.. K.. ve arkadaşları, . Yeni Mahallesi çalışma alanında bulunan ve yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında adlarına tespit ve tescil edilen 194 ada 35 parsel sayılı taşınmazın eksik yüzölçümü ile tespit edildiğini, mevcut eksikliğin dava konusu alanda kaldığını öne sürerek dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalılar K.. İ.., Tapu Sicil Müdürlüğü, M.. D.. ve M.. Ö.. yönünden pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine, davalılar Kocasinan Belediyesi ve Hazine yönünden davanın kabulü ile fen bilirkişinin 31.10.2011 tarihli raporunda (A1), (A2) ve (B) harfleri ile gösterilen toplam 3.540.523 m2 yüzölçümündeki bölümün mülkiyetinin davacılara ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı Kocasinan Belediyesi vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacıların taşınmaz bölümünden yol geçmeden önceki kullanımlarının 20 yıllık zilyetlik süresini doldurduğu, bu halde davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarını gerçekleştiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Mahkemece gerek yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları gerekse duruşma da dinlenilen bir kısım davacı tanık beyanları dikkate alındığında tescili istenilen ve tespit sırasında yol niteliği ile tescil harici bırakılan nizalı taşınmazın öncesinde davacılar adına tescil edilen 194 ada 35 parsel sayılı taşınmaz ile bütün olduğu, sonrasında nizalı taşınmazın yol olarak kullanılmaya başlandığı, davacıların da bu kullanıma karşı dava açmak suretiyle niza yaratmadıkları sabittir. Nitekim kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinilebilmesi için diğer şartların yanında ayrıca zilyetliğin aralıksız devam etmesi zorunludur. Somut olayda; dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların çekişmeli yolun açıldığını belirttikleri 1985-1990 yılları arası, mahkemenin kabulüne dayanak yaptığı “yolun toprak olarak açıldığı 1980’li yılların başı ile asfalt olarak kullanılmaya başlandığı 1990’lı yılların başı” tarihleri ile davanın açıldığı 13.05.2010 tarihi arasındaki geçen süre dikkate alındığında davacıların nizalı taşınmaz bölümü üzerindeki zilyetliklerinin aralıksız olmadığı ve zilyetliklerini iradi olarak terk ettikleri anlaşılmaktadır. Kaldı ki ziraat bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde mera
bitkilerinin bulunduğunu, uzun yıllardır her hangi bir tarımsal amaçla kullanılmadığını, tarım arazisi vasfında olmadığını bildirmiş olup teknik bilirkişinin görüşü dahi davacıların zilyetliğini terk ettiklerini doğrulamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece davacıların taşınmazın yol olarak kullanılmasına yönelik herhangi bir dava açarak niza yaratmadıkları, böylelikle taşınmaz üzerindeki zilyetliklerini iradi olarak terk ettikleri gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, davada yasal hasım konumunda bulunan davalılar Belediye ve Hazine aleyhine harç ve yargılama gideri yüklenmesi dahi isabetsiz olup, davalı Kocasinan Belediyesi vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan nispi temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı Belediyeye iadesine, 25.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.