Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/1318 E. 2014/3471 K. 28.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1318
KARAR NO : 2014/3471
KARAR TARİHİ : 28.03.2014

MAHKEMESİ : ŞEBİNKARAHİSAR KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/01/2013
NUMARASI : 2011/8-2013/26

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “mahallinde keşif yapılarak davacı tarafından meydana getirilen muhtesat niteliğindeki ağaç ve yapıların varlığı tespit edildiği takdirde 3402 sayılı Yasa’nın 19/2. maddesi hükmü gereğince tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 104 ada 43 ve 45 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki tel örgü, su havuzu, duvar ile ağaçlardan ibaret muhtesatların beyanlar hanesinde davacı M. A. T. adına gösterilmesine, parsellerin bu şekilde tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, asli müdahiller Ş.. T.. ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asli müdahiller Ş.. T.. ve arkadaşları vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak mahkemece, tel örgü, su havuzu, duvar ile ağaçlardan ibaret muhtesatların davacı tarafından yapıldığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Doğru sonuca varılabilmesi için, üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, tespit bilirkişilerinin tamamı ve daha önce dinlenen tanıklar da hazır olduğu halde taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarından, muhtesat olarak gösterilen taşınmazların etrafını çevrelemek için yapılan taş duvarı kimin yaptırdığı, bedeli davacı tarafından ödenmiş olması halinde bunun ahlaki bir görevin yerine getirilmesi amacıyla olup olmadığı, 104 ada 45 parselde bulunan havuzun kadastro tespit gününden evvel var olup olmadığı araştırılmalıdır. Ziraatçi bilirkişi raporunda gösterilen ağaçlardan hangilerinin kadastro tespitinden evvel ve kimin nam ve hesabına dikildiği belirlenmeli, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Kabule göre muhtesat olarak gösterilmesine karar verilen ağaç ve havuzun kadastro paftasında yerleri işaretlenerek gösterilmemiş olması da doğru değildir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 28.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.